Forum Magarula
imam mansur Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA

Join the forum, it's quick and easy

Forum Magarula
imam mansur Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA
Forum Magarula
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
"Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.* Ömer bin Hâris (Rahmetullahi aleyh)

Aşağa gitmek
admin
admin
kulanıcılar
imam mansur Shanex10
imam mansur Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 997

Kişi sayfası
imam şamil: 1
https://magarula.forum.st

uyuma imam mansur

Paz Haz. 13, 2010 9:22 am
Message reputation : 100% (1 vote)
İmam Mansur


Vikipedi, özgür ansiklopedi


Git ve: kullan, ara

İmam Mansur, (1760-1794) Çeçenya'daki Kafkasya Müridizmi`nin kurucusu ve devlet adamı.
Çeçence adı Oççurma olup, babasının adı Jela'dır. Çeçenistan'ın ilk devlet başkanı kabul edilen İmam Mansur, 1785-1791 yılları arasında Rus İmparatorluğu'na karşı Aldı'da başlattığı savaş ile Anapa'da yaralanıp teslim alınışına kadar geçen zaman içerisinde Kafkasya'daki bağımsızlık mücadelesinin başlatıcısı ve önderi olmuştur. Savaşlardaki başarılarından ötürü dağlı halkları O'na Mansur (Muzaffer, Zafer kazanan) ismini takmışlardır.
I. Aldı Savaşı (26 Haziran 1785) sonrası kazandığı zafer ile adı, ülke dışına taşındı. Osmanlı Arşiv belgelerinde Kizlyar Kalesini Ruslardan almak için 15 Temmuz ve 19 Ağustos 1785 tarihlerinde olmak üzere iki kez kuşattığı yazılıdır (T.C.Başbakanlık Arşivi H.H. No: 1305-A). 29 Temmuz 1785 Tarihinde Grigoripolis (Kum Kalesi)'i almış ve Vladikavkaz - Mozdok hattına egemen olmuştur. 15 Temmuz 1791'de Anapa Kalesini Rus birliklerine karşı İpeklizade Köse Mustafa Paşa ile birlikte savunurken yaralanmış ve Kont Gudoviç tarafından teslim alınmıştır. Anapa'da 93 subay ve 4000 nefer yitirmiş olmasına rağmen İmam Mansur'un yaralı olarak esir alınması Rusya'da büyük bir sevinç yaratmıştır.
Tedavisinden sonra Çariçe II. Katerina kendisini kabul etmiş, 15 Ekim 1791 de St. Petersburg'dan Şlisselburg'a sevk edilmiş ve Şlisselburg Kalesine hapsedilmiştir. 10 Ocak 1792 Osmanlı-Rus Yaş Antlaşmasından sonra St. Petersburg'a gönderilen Mustafa Rasih Paşa, esirlerin mübadelesi işleri sırasında İmam Mansur'un Osmanlı'ya teslimini istemiş fakat, Rus Makamlarınca Mansur'un Çeçen olduğu ve Osmanlı tebaası olmadığı kendilerine bildirilmiş, bu sebeple netice alınamamıştır (Kadircan KAFLI. Şimâlî Kafkasya, İstanbul 1942, s.87)
Solovki Manastırı'nda 13 Nisan 1794 günü ölmüştür.
İmam Mansur'un Ataları [değiştir]


Alstanzha oğlu, Asxuo oğlu, Mamtur oğlu, Maemzi oğlu, Olhazar oğlu, Mohmad oğlu, İmjela oğlu, Jela oğlu Oççurma.(T.Cemal Kutlu.El-İmamu'l evvelu'ş-Şaşan el İmam Mansur.Amman 1990, s.74-75
kartal
kartal
kulanıcılar
imam mansur Shanex10
imam mansur Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 109

Kişi sayfası
imam şamil: 12
http://site.mynet.com/imam_samil2008/

uyuma Geri: imam mansur

Çarş. Haz. 16, 2010 7:17 pm
İmamlar Öncülüğünde Direniş


Söz konusu yayılmacı politikalarını sürdüren Çarlık Rusyası, Kuzey Kafkasya’da büyük bir direnişle karşılaşmıştır. Bu direniş, müridizm hareketini başlatan imamların öncülüğünde yürütülmüş ve başarılı olmuştur. “İmamlar Dönemi” olarak adlandırılan dönem, şiddetli çatışmalara sahne olmuş ve Çarlık Rusyası, Kafkasya üzerindeki hakimiyetini, ancak son imam Şeyh Şamil’i öldürerek ve halkı bölgeden sürerek kurabilmiştir.

Çeçenleri Şeyh Şamil’in etrafında toplanarak Ruslara karşı mücadele etmeye iten başlıca neden, bazı Çeçen şeflerin Çarlık Rusyası’na boyun eğerek kendi halklarının aleyhine hareket etmesi ve istekleri gerçekleşmeyen Rusların halkı zorla sürgüne göndermesidir. Şeyh Şamil’den önce bazı Çeçen şefleri, İran ve Orta Asya Türklerinin yaptıkları çevre akınlardan korkarak yardım almak için Rusya’ya yaklaşmışlardır. Hatta imparatorluğa bağlılıklarını açıklayan bazı Çeçen köyleri, ‘asi Çeçenleri’ de Rusya’ya boyun eğmeye zorlayacaklarına dair garanti vermişlerdir. Böylece Rusya, Çeçenler üzerindeki otoritesini, bazı şeflere imparatorluğa hizmet karşılığında şeref madalyası vererek kurmuştur. Çeçenler boyun eğdiklerinde imparatorluğa rehine vermek zorunda kalmışlar, özellikle yoksul ailelerin çocukları, imparatorluğun asker olarak gönderdiği uzak kentlerde köle muamelesi görmüşlerdir. Bu nedenle Çeçen tebaalar oğullarını vermeyerek şeflerine karşı gelmişler, buna karşılık Rusya ülkeyi daha iyi denetleyebilmek için köylerde yaşayanları zorla vadilere, ırmak kenarlarına sürmüştür. İmparatorluğa bağlılığını sürdürmeyen bazı şefler ise sürülen halklarıyla birlikte ayaklanmışlardır.

Çeçenlerin bir lider etrafında toplanamadıkları böyle bir ortamda müridizm hareketi, imparatorluğun işgal ve sömürüsünden zaten mağdur olan halka cihat ruhunu aşılamıştır. Bu dönemde Rus ordusu Çeçenler karşısında sürekli takviye edilmiş, 1860’larda ordudaki asker sayısı 3,000’e çıkarışmıştır. İmamların ilki İmam Mansur olmakla birlikte, hareketin organize bir direnişe dönüşmesi İmam Gazi Muhammed döneminde gerçekleştiğinden, kaynaklarda İmamlar Dönemi 1829’da başlatılmaktadır. 1829-1859 yılları arasındaki bu dönem boyunca imamlık ünvanını alanlar sırasıyla İmam Mansur, İmam Gazi Muhammed, İmam Hamzat ve İmam Şamil’dir. Bu imamların öncülüğünde verilen savaşlarda Rusya, askeri yönden oldukça zor duruma düşmüştür. Yaşadıkları coğrafyanın zor koşullarının kendilerine verdiği mücadeleci ruhun da etkisiyle imamların önderliğinde Çeçenlerin verdiği mücadele, bugünkü bağımsızlık mücadelesinin de meşruiyet kaynağı olarak gösterilmektedir.

Bu savaşlar, 19. yüzyılda bölgeyi gezen Batılılarca da kayıtlara geçirilmiştir. Çeçenlerin mücadeleci ruhunu diri tutan dini motivasyon da dikkatlerden kaçmamıştır. Örneğin bir doğa bilimci olan Wagner, 1843 yılında yayımlanan ve Kafkasya’da 19. yüzyılda yaptığı gözlemlerini anlattığı kitabında, Çeçenleri aynı dönemde yine Rusya’ya karşı mücadele veren Çerkezlerle karşılaştırarak, Çeçenlerin savaşmalarının arkasında yatan ateşleyici etkenin dini duygular olduğunu ifade etmiştir. Ona göre Şeyh Mansur’dan Şeyh Şamil’e kadar bütün liderler seküler güçlerini dini duygular üzerine inşa etmişlerdir ve hakim olan bu kuvvetli dini hava, dağlıların tek bir lider etrafında birleşmelerini ve Rusların ilerlemesine engel olmalarını sağlamıştır. Yine bir coğrafyacı olan Ritter, Kafkas dağlılarının mücadele gücünü şu ifadelerle ortaya koymuştur: “ Timur, Büyük Petro ve Nadir Şah’ın Doğu Kafkas halklarına karşı yaptıkları savaşlar göstermiştir ki, Dağıstan ve Lezgistan’ın bu bölgeleri, birbirlerinden kopuk halkların büyük kaleleridir. Bu kaleler, içlerinde yaşayanları ve bunları müdafaa eden insanları, onlara çarpan milletlerin dalgalarından korumakta ve dalgaların okyanus adalarını saran sarp uçurumların duvarları tarafından geri püskürtülmeleri gibi en güçlü orduları da geriye atmaktadır.” Çeçenlerin Ruslarla yaptıkları savaşlarda insan kaybı çok fazla olmuştur. Öyle ki, Ruslar bir köyü alabilmek için birkaç bin insan öldürmüşlerdir.

Direniş hareketine öncülük eden imamlar, 15. yüzyıldan itibaren Kuzey Kafkasya’da etkili olmaya başlayan Nakşibendiliğin yaygınlaşmasıyla ortaya çıkmıştır. İmamların ilki olan İmam Mansur, Nakşibendi liderlerinden birisiydi. Rus işgaline karşı halka savaş çağrısında bulunan Mansur başlangıçta halktan çok olumlu bir tepki almasa da, bir süre sonra Çeçenler ve Dağıstanlılardan oluşan geniş bir yandaş kitlesi toplamayı başarmıştır. Böylece 1785 yılında tüm Kafkasya Müslümanlarının imamı ünvanını üstlenmiştir. Bu dönemde Mansur’un çıkardığı bir isyanı bastırmak, Rus ordusunun beş aydan fazla zamanını almıştır.

Müridizm hareketinin asıl güçlü dönemi, İmam Mansur’un ardından İmam Gazi Muhammed’in 1829’da imamlığa gelmesiyle başlamıştır. Müridizm hareketinin en önemli amacı, Müslümanlar arasındaki eski düşmanlıkları silerek onları Rus işgaline karşı birleştirmek olmuştur. Gazi Muhammed, çevre kabilelere mektuplar göndererek onları işgalcilere karşı silahlanmaya çağırmış, Ruslara saldırma konusunda tereddütlü olan kabileleri ağır cezalarla tehdit etmiştir. Gazi Muhammed’in başarılı mücadelesi üç sene sürmüştür. » Tetikleyici Güç: Rus Sömürgeciliğ
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz