arş
Paz Tem. 04, 2010 11:03 am
Nasıl ki arş-ı rahmet su üzerindedir; arş-ı hayat ve ihya da toprak üstündedir." cümlesinde dört unsurdan; hava ve ateş için arş kavramından bahsedilmemiş, konuyu açıklar mısınız?Yazar: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.], 25-11-2009
Arş burada isim ve sıfatların kendini en parlak bir şekilde gösterip sahnelediği alan ve yer anlamındadır. Bu yüzden Allah’ın her isim ve sıfatının bir arşı, bir sahnesi vardır. O arşta o sahnede baş aktörlük o isim ve sıfatındır.
Allah’ın her isim ve sıfatı, diğer isim ve sıfatlardan hem hüküm hem de mana olarak farklı olmasından dolayı, arşı hükmünde olan tecelli edeceği makam ve alanda farklı ve başka bir şekle ve vasfa girer. Mesela; İrade sıfatının mana ve hükmü ile Kudret sıfatının mana ve hükmü nasıl farklı ise, bu sıfatların galiben tecelli ettiği makam ve alanlar da ona göre farklıdır.
Mesela; Allah’ın irade sıfatı kudret sıfatına nispetle daha nahif ve latif olmasından, tecelli alanı olan hava da ona göre nahif ve latiftir. Bu yüzden hava, Allah’ın İrade sıfatına bir arştır. Işık ve nur, ateş de buna dahil olabilir, İlim sıfatına arş olmasında da benzer manalar ve hükümler vardır.
Su; bütün canlıların en temel ihtiyacı ve bütün bitki ve hayvanatın temel kaynağı olmasından dolayı, bütün ikram ve ihsanlar su temelinde bize ikram ediliyor. Bu sebeple şefkatin en somut vasıtası olan ihsan ve ikramlar, su vasıtası ile bize geliyor. Su, bu yönü ile Allah’ın ihsan ve şefkatine bir arş oluyor.
Toprak; hayata ve hayatın muhafazasına kaynaklık etmesinden dolayı, Allah’ın Hafiz ve Muhyi isimlerine arş vazifesini görüyor. Zira bütün tohumları bünyesinde muhafaza eden ve emziren topraktır. Tohumlar ise; bütün canlıların hayat vasıtasıdır.
Yine sema alemi, Allah’ın celal ve azamet sıfatlarının arşı ve sahnesidir. Celal ve azamet sıfatı, en parlak ve keskin olarak sema aleminde kendisini gösteriyor, bu sahnede baş aktör Celal ismidir, diğer isimler bu ismin gölgesinde ve riyasetinde tecelli ederler.
Aynı şekilde bir çiçeğin tatlı ve güzel yüzünde ise, Allah’ın Cemal ve Müzeyyin ismi hakimdir, çiçek bu isimlerin arşı hükmündedir. Yani çiçekte galiben Cemal ismi sahneleniyor demektir.
Özet olarak; her bir isim ve sıfatın galiben tecelli edip tezahür ettiği bir arş, bir mahal vardır.
kaynak: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Arş burada isim ve sıfatların kendini en parlak bir şekilde gösterip sahnelediği alan ve yer anlamındadır. Bu yüzden Allah’ın her isim ve sıfatının bir arşı, bir sahnesi vardır. O arşta o sahnede baş aktörlük o isim ve sıfatındır.
Allah’ın her isim ve sıfatı, diğer isim ve sıfatlardan hem hüküm hem de mana olarak farklı olmasından dolayı, arşı hükmünde olan tecelli edeceği makam ve alanda farklı ve başka bir şekle ve vasfa girer. Mesela; İrade sıfatının mana ve hükmü ile Kudret sıfatının mana ve hükmü nasıl farklı ise, bu sıfatların galiben tecelli ettiği makam ve alanlar da ona göre farklıdır.
Mesela; Allah’ın irade sıfatı kudret sıfatına nispetle daha nahif ve latif olmasından, tecelli alanı olan hava da ona göre nahif ve latiftir. Bu yüzden hava, Allah’ın İrade sıfatına bir arştır. Işık ve nur, ateş de buna dahil olabilir, İlim sıfatına arş olmasında da benzer manalar ve hükümler vardır.
Su; bütün canlıların en temel ihtiyacı ve bütün bitki ve hayvanatın temel kaynağı olmasından dolayı, bütün ikram ve ihsanlar su temelinde bize ikram ediliyor. Bu sebeple şefkatin en somut vasıtası olan ihsan ve ikramlar, su vasıtası ile bize geliyor. Su, bu yönü ile Allah’ın ihsan ve şefkatine bir arş oluyor.
Toprak; hayata ve hayatın muhafazasına kaynaklık etmesinden dolayı, Allah’ın Hafiz ve Muhyi isimlerine arş vazifesini görüyor. Zira bütün tohumları bünyesinde muhafaza eden ve emziren topraktır. Tohumlar ise; bütün canlıların hayat vasıtasıdır.
Yine sema alemi, Allah’ın celal ve azamet sıfatlarının arşı ve sahnesidir. Celal ve azamet sıfatı, en parlak ve keskin olarak sema aleminde kendisini gösteriyor, bu sahnede baş aktör Celal ismidir, diğer isimler bu ismin gölgesinde ve riyasetinde tecelli ederler.
Aynı şekilde bir çiçeğin tatlı ve güzel yüzünde ise, Allah’ın Cemal ve Müzeyyin ismi hakimdir, çiçek bu isimlerin arşı hükmündedir. Yani çiçekte galiben Cemal ismi sahneleniyor demektir.
Özet olarak; her bir isim ve sıfatın galiben tecelli edip tezahür ettiği bir arş, bir mahal vardır.
kaynak: [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz