Forum Magarula
Manisa Vikipedi Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA

Join the forum, it's quick and easy

Forum Magarula
Manisa Vikipedi Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA
Forum Magarula
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
"Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.* Ömer bin Hâris (Rahmetullahi aleyh)

Aşağa gitmek
efe
efe
kulanıcılar
Manisa Vikipedi Shanex10
Manisa Vikipedi Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 17

uyuma Manisa Vikipedi

Perş. Eyl. 16, 2010 2:32 pm

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]


[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

Manisa ili, Türkiye Cumhuriyetinin Ege Bölgesinde yer alan bir ildir.

Manisa ve yöresinin tarih öncesi ile ilgili pek bilgi yoktur. Salihli Sindel Köyü'nde bulunan Paleolitik Çağ'a (Yontma Taş Devri) ait fosil ayak izleri yörede insan topluluklarının yaşadığını kanıtlayan ve yaklaşık 26.000 yıl öncesine tarihlenen buluntulardır. Kırkağaç Yortan Köyü'nde bulunan mezarlar ise, farklı bir mezar kültürü olan Tunç Devri'ne aittir.
Cumhuriyet Dönemi'nde Türkiye'deki ilk çevrecilik hareketini başlatan Manisa Tarzanı Ahmet Bedevi, Manisa'nın geçmişteki renkli bir şahsiyetidir.
İl toplam nüfusu 1.380.920'dir. Ege bölgesinde İzmirden sonra 2.büyük ildir.Türkiye'de ise 12. büyük ildir.Son yıllarda özellikle sanayi alanında yapılan yatırımlarla ciddi anlamda gelişmeye başlamıstır.Organize sanayi bölgesi avrupanın yatırıma en uygun sanayi bölgesi seçilmiştir.En büyük sanayi kuruluşu ise Vestel Elektronik A.Ş. dir.


Sofralık üzüm
8 Eylül 1922'de Bağımsızlığını İlan Etmiştir.
Geçmişten Günümüze Manisa [değiştir]

Manisa geçmişten gelen tarihi ve kültürel değerleriyle, doğal özellikleriyle, tarım ve sanayisiyle önemli bir turizm potansiyeline sahip olan Batı Anadolu’nun zengin bir ilidir. Gediz Ovasının bereketli topraklarının da etkisiyle tarımsal üretim sıralamasında ilk üç ilden biridir. Yüzyıllardan beri dokumacılık, gıda, dericilik ve tarım konusunda faaliyet gösteren Manisa’da bugün sanayi önemli bir gelir kaynağıdır. Tarih boyunca hemen her büyük medeniyetin dikkatini çekecek kadar zengin olmuş bu toprakların geçmişi yontma taş devrine kadar uzanır. Antik dönemde Lidya bölgesi olarak bilinen bölgenin tamamına yakına Manisa’dadır. Bölgede başka Sardis olmak üzere sayısı yirmiyi aşan antik kent mevcuttur. Milattan önce 13. Yüzyılda Lidyalılar için de önemli bir merkez olmuştur.
Tarihte ilk altın parayı basan Lidya Krallığının başkenti bugün Salihli ilçesi sınırlarında yer alan Sard kentidir. Bin tepeler bölgesinde Lidyalılardan kalma Tümülüsler ve kral mezarları bulunmuştur. Yirmi beş bin yıl öncesine ait fosil ayak izleri adeta Manisa’nın zengin tarihinin göstergesi gibidir. Deyim yerindeyse Manisa’da her taşın altından tarih çıkmaktadır. Lahitler, mezar taşları, mozaikler, büstler, heykeller arasında Manisa müzesinin arkeoloji bölümünü gezerken bu gerçeği daha da iyi anlıyoruz. Dünde bugünde köklerine sıkı sıkıya bağlı tarihiyle iç içe yaşayan bir Manisa var karşımızda. Tıpkı Kula evlerinde olduğu gibi. Manisa’nın bir diğer önemli özelliği ise semer yapımı, bakırcılık ve demircilik gibi geleneksel el sanatlarının devam ettiği bir kent olmasıdır. Kulaya 18 km mesafede bulunan Peri bacaları ise Gediz vadisi üzerine yapılmış pastel tonlarda görkemli bir resme benzemektedir. Saruhan Beyliğinden günümüze ulaşan yapılar arasında Ulu Camii külliyesini sayabiliriz. Medresesi ve hamamıyla Ulu Camii Külliyesi bir hol gibi Sipil dağının boynunu süslemektedir. Tarihi değerlerine sahip çıkan Manisa Yeni hanı da restore ederek halkın kullanımına sunmuştur. Koruma altına alınmış bir milli parka sahip olan Sipil dağı eteklerinde bir yayla evinde konaklamak hangimize çekici gelmezki. Sipil dağı trekking, dağcılık ve yamaç paraşütü için oldukça uygun özellikle dağcılık sporu bakımından zirveye varılıp inilebilen nadir alanlardan biridir. Gören her göz için başkadır Manisa. Manisa Tarzan’ının gözündense bambaşkadır. Manisa geçmişinden taşıdığı izler ve doğal güzellikleriyle turizm kulvarında da adından söz ettirmektedir. Şifalı sular bakımından zengin bir bölgede bulunan Manisa’daki jeotermal su kaynakları asırlardır bilinmektedir ve yerli yabancı turistlerin ilgi odağıdır. Salihli’de bulunan Kurşunlu ve Sard kaplıcaları Manisa’nın sağlık turizmine önemli bir katkı sağlamaktadır. Mesir şenlikleri Manisa’nın en önemli geleneklerinden biridir. Kanuni Sultan Süleyman’ın annesi Manisa’da hastalandığında saray doktorları bir türlü tedavi edemezler ve sonunda Sultan,41 çeşit baharatın karışımından hazırlanan mesir macunuyla şifa bulur. Mesir şenliği 465 yıldır Manisa’da yaşatılmaktadır. Yörenin en tanınmış ürünü ise hiç kuşkusuz üzümdür. Her tanesi ayrı bereket ayrı lezzettir. Ülkemizin en verimli topraklarından Gediz Ovası Manisa’da zengin bir bitkisel üretim çeşitliliği olmasını sağlamaktadır. Ünlü Akhisar zeytinleri, kaliteli pamuk üretimi, tütünü ve kirazıyla Manisa tarımsal üretim sıralamasında ilk üç ilden biridir. Son yıllarda artan organik tarım üretimi, baraj ve gölleriyle Manisa, eko turizm alanında da önemli potansiyele sahiptir. Kökleri tarih kadar eski Manisa’nın görkemli bir duruşu vardır. Gerek tarihsel gerek ekonomik, kültürel ve doğal zenginlikleriyle Manisa 2004 yılında, Financial Times tarafından dünyanın en uygun yatırım kenti seçilmiştir. Tarihte büyük başarılara imza atmış, nice uygarlığın yaşadığı Manisa geleceğe güvenle bakmaktadır.
Celal Bayar Üniversitesi(CBÜ) [değiştir]

Genel bilgiler
Adını; Milli Mücadele yıllarında Atatürk'ün yanında silah arkadaşı olarak yer alan, Son Osmanlı Mebusan Meclisi'nde Saruhan Mebusluğu da yapmış olan Celal Bayar'dan alan Celal Bayar Üniversitesi, bölgenin sosyal ve kültürel beklentilerine ve gereksinimlerine cevap verecek araştırma merkezlerini de açmış ve bunları işlevsel hale getirmiştir. Bugün 5 fakültesi, 4 yüksek okulu, 15 meslek yüksek okulu, 3 enstitüsü, 9 araştırma merkeziyle 17 yerleşkede eğitim ve öğretime devam eden Celal Bayar Üniversitesi, 1156 akademik personeli, 732 idari personeli ve 26500 öğrencisiyle, Ege Bölgesi'nin en büyük 3 üniversitesinden biridir.
Simge olarak Manisa Lalesi (Anemon)'ni alan üniversite, bu simge ile sevgi, bilgi ve gelişmeyi geçmişten geleceğe taşımayı temsil etmektedir.
Türkiye'nin ve Ege Bölgesi'nin tarihi ve kültürel dokusu en zengin illerinden biri olan Manisa, Celal Bayar Üniversitesi ile ve bu üniversitenin bilimsel çalışma ve araştırmaları ile gelecekte de daima ön planda olacak ve bir üniversite şehri olarak anılacaktır.
Görülmesi Gereken Yerler [değiştir]

ANADOLU'NUN KADIN TANRISI
Manisa'nın güneydoğusunda, Manisa-Turgutlu karayolu'nun 7. km'si üzerinde, Akpınar alanında yer alan Kybele Yontusu, birçok uygarlık ve kültürlerde değişik adlarla anılıp, sonuçta hep aynı tipe indirgenebilen anatanrıçadı, yani "Kybele"dir. Kayaya kazılmış olan yontu, 8-10 metre yükseklikte olmasına rağmen, birçok kaya kabartmaları gibi doğal etkenlerle bozulmuştur. Çok tahrip olan başı dışında oturan figür detayları ile bütünüyle görülebilmektedir. Başında serpuşu olan Tanrıça, elleri ile göğüslerini tutmakta, başının sağında kare şeklindeki bir bölümde, belirsiz dört Hitit hiyeroglif yazıtının izleri bulunmaktadır.
Kula evleri
Tarihte "Yanık ülke" olarak adlandırılan Kula; geleneksel mimari yapısını, günümüze dek koruyabilen özgün yerleşimlerden biridir. İzmir-Ankara karayolunun kuzeyinde Kara-Divlit Dağı eteklerinden doğuya doğru yayılan bu kentteki evler, büyük aile yapısına ve zamanın büyük bir bölümünü evde geçiren kadına göre düzenlenmiştir.


Kula'nın doğusunda bulunan Kapadokya'daki peri bacalarına benzer oluşumlar.
Manisa Kalesi
Manisa'nın güneyinde bulunan Spil Dağı'nın kuzey yamaçlarındaki kalenin hangi dönemde yapıldığı konusunda kesin bir bilgi yoksa da, etrafını çevreleyen suların M.S.l7 yılındaki depremde yıkıldığı ve Roma İmparatoru Tiberius zamanında tekrar yapıldığı sanılmaktadır.
Gravürlerden, seyehatnamelerden ve mevcut kalıntılardan, vaktiyle hayli görkemli bir yapı olduğu anlaşılan kale, beşgen planıyla sandığa benzemesinden dolayı halk arasında Sandıkkale olarak adlandınlmaktadır. İçkale sur duvarı kalıntılarının uzunluğu 1700 metre olup, doğu ve kuzey yönlerinde kesme taş, tuğla ve horasan harcından yapılmış 4500 mt. kadar uzunluğunda, yüksekliği 10-12 metreyi bulan dış surlarla çevrilidir. Sur duvarlarının ve burçların bir kısmı hayli yıpranmış da olsa haıa belirgindir.
Yoğurtçu Kalesi
Manisa Merkez Uzunburun köyü sınırları içinde Manisa'ya 20 kilometre kadar uzaklıktadır. Henüz arkeolojik kazı yapılmamış olmasına rağmen, hayli sağlam durumda olan yapının tarihinin Bizans, hatta Roma dönemine kadar inmesi muhtemeldir.
Mevlevihane
Mevleviğiliği yaymak ve yaşatmak amacı ile 1368 yılında Saruhan Bey'in torunu İshak Çelebi tarafından yaptırılmıştır. Spil eteklerinde bulunan bina XIX. yüzyıl sonlarına kadar Mevleviler tarafından kullanılmış, sonra kendi haline terk edilmiştir.
Spil Dağı Milli Parkı


Spil Dağı'nda Niobe'nin Ağlayan Kayası
1969'da Milli Park ilan edilmiştir. 1571 m yüksekliktedir. Zirvede ısı şehre göre 10-15 derece arasında daha azdır.Kanyon vadiler,dolin göller,lap,yanlar,mağaralar, çok sayıda değişik bitki türleri, arkeolojik ve mitolojik verileri ile Ege Bölgesinde kışın karın görülebileceği birkaç merkezden biridir. Doğal olarak yetişen Manisa lalesi* ve yaban atları ile meşhurdur. Dağ turizmi ve treking açısıdan gelecek vaad etmektedir.
BRONZ ÇAĞINDAN KALINTILAR
Manisa Akhisar Devlet Hastanesi'nin bulunduğu tepede, 1990 yılında yapılan bir temel kazısında bulunan tek renkli seramikler, burada M.Ö. 3000 yıllarına (Erken Bronz çağ'a) giden bir yerleşmenin (Höyük) olduğunu ortaya çıkarmıştır. Öte yandan, kentin "Tepe Mezarlığı" olarak bilinen mevkiinde, 1974-1975 yıllarında yapılan arkeolojik kazılarda da kalıntılar ortaya çıkarılmıştır. Bu kalıntılar arasında, Roma imparatorluk Dönemi'nde batı ve güney-batı Anadolu Antik KentIeri'nde benzeri görülen iki tarafı sütun sıraları ile çevrili direkli bir cadde vardır. Ortaya çıkarılan kalıntılar, bu caddeye koşut olarak batı yönünde uzanan apsisli ve çeşitlf fonksiyonel hacimlere sahip bir yapıdan oluşmaktadır. Kuzey-Güney konumunda olan; ion ve Korint tipi başlıklara sahip sütunlu yoldan apsisili yapıya giriş, çift sütunlu iki postament arasında oluşan (kapı) geçitten sağlanmaktadır. Geç Roma Dönemi'ne tarihleyebileceğimiz horasan harç tuğla örgülü apsisli kolosol yapı ana nef ve bağlı hacimlerden meydana gelmiştir.
Tapınak
Toptepe'nin üst düzlüğünde, muhtemelen M.S. 11. yüzyılın sonlarında görkemli bir şekilde inşaa edilmiştir. Yapılan kazılarda ortaya çıkarılan, sadece temele ait taş blokaj ile mermerden bazı saçak blokları ve sütun parçaları olmuştur. Büyük bir tahribata uğradığı görülmektedir. St. Jean Kilisesi M.S. VI. Yüzyıl'da yapıldığı kabul edilen Ionnes (St. Jean) Kilisesi, antik Philadelhphia kentinin anıtsal tarihi yapılarından birisidir. Yaklaşık 1600 metrekarelik alan içinde şu anda üç payesi korunmuş olan kilise, en az altı paye idi. Çapı yaklaşık 11 metre olan iki büyük kubbeyi taşımakta idi.
Atalia (Selçikli)
Akhisar'ın kuzey batısında Selçikli Köyü yakınlarındadır. Attalia'nın; Pergamon Krallığı'nın Attaloslar Hanedanı'ndan Eummenes I.'in M.Ö. 261 yılında, Sardes yakınlarında Seleukhos Kralıl. Antiokhos'a I.'e karşı kazandığı zaferden sonra kurulduğu bilinmektedir. Adı, Hellenistik orijinini göstermektedir.
Hermokapelia (Büknüş)
Akhisar'ın batısında, bugünkü Büknüş'ün bulunduğu yerde kurulmuştur. Hermokapeleia, Roma döneminde idari yargı yönünden Pergamon Convetus'una bağlı iken, imparator Caracalla'nın Thya- teira'yı yeni bir Convetus merkezi yapmasından sonra, buraya bağlanmıştır. Hermokapeleia'nın "askeri koloni" anlamına gelen kataikia'ya sahip olması, onun Roma döneminde bir kısım köylere sahip, nispeten büyük bir kent olduğunu göstermektedir. Burada imparator Septimus Severus, Germenicus Constantius 1 ve oğullarına adanmış heykel kaideleri ve yazıtlar bulunmuştur.
Hierakomei (Beyoba)
Akhisar'ın bir kasabası olan Beyoba'nın hemen güneyinde kurulmuş Artemis-Persika Tapınağı ile ünlü bir ilk çağ kentidir. iık adı Hierakome (kutsal köy) iken Roma imparatorları'ndan Augustus'un yönetimi sırasında Hierokaisereia "Kaisar'ın kutsal kenti" adını almıştır. M.Ö. 1. yüzyılda kendi paralarını basacak kadar önem kazanan bu kent, Augustus devrinde bir kent yönetimine sahip bir site devletiydi. Bizans döneminde Pergamon Kilise Meclisi'ne dahildi. Aynı zamanda Hierokles Iistesinde de yer almaktadır.
Hyrcanis (Alibeyli)
6. yüzyılda güney Rusya'da Caspia (Hazar) denizi dolaylarında yaşayan Hyrca- nililer iskitler'in veya Medler'in sıkıştırması sonucunda bu günkü Saruhanlı ilçesine bağlı Alibeyli-Halitpaşa dolaylarırıa gelerek bu kenti kurmuşlardır. Alibeyli civarındaki üç tümülüste yapılan kazılarda iskit kökenli ve karekterinde eserler bu- Iunmuştur. M.Ö. 190 yılında Romalılar'la Seleukhoslar arasındaki Magnesia savaşının geçtiği bölge de hemen hemen burasıdır.
Julia Gordos (Gördes)
Modern Gördes yerleşmesinin hemen yakınında bulunan ve şimdi terk edilmiş durumda olan eski Gördes kentinin bulunduğu alandır. Yüzeyde herhangi bir tarihi kalıntı görülmemektedir. Antik ya- zarların söz etmelerinden ve yörede bulunan birçok ilkçağ yazıtı ile sikkelerden ortaya çıkarılmıştır. Julia Gordos'tan başlayarak Sardes'e kadar giden antik yol bulunmaktaydı. Bu yolun tam ortasında Daldis (Nardı) kalesi vardı. Ayrıca Thyateira'dan da bir yol gelmekteydi. Bu kent Hellenistik döneme kadar giden bir tarihesahiptir. Antiokhos 11 ve Eumenes 11 zamanının yazıtları bu kentin Seleukhoslar'dan Pergamon Attaloslar hanedanına geçtiğini göstermektedir. Dahasonra Roma egemenliği altına giren kent, geç antik çağda pisikoposluk merkezi olmuştur.
kaynak=http://www.fikrimyok.com/Manisa-ve-304li-Tarihcesi-Co-ve-287rafi-Yap-ve-t11589.html
Manisa Tarzanı

Manisa Tarzanı ( Ahmet Bedevi )
AHMET Bedevi'nin nüfus kayıtlarındaki ismi Ahmeddin Carlak. 1888'de Bağdat'da doğup Türk ordusunda askerlik yapan Carlak, daha sonra milli mücadeleye katıldı, kırmızı şeritli İstiklal Madalyası ile onurlandırıldı. Cumhuriyet döneminin ilk yıllarında Manisa'ya gelip yerleşen Bedevi, sessiz garip bir insandı. Belediyede süpürgeci olarak göreve başladı, bahçıvan yardımcısı, itfaiye eri olarak çalıştı. Manisa'yı yeşillerdirmek için tüm gayretiyle çalışan Bedevi, dayanılmaz sıcaklarda önce atlet ve kısa pantolon, sonraları yaz kış demeden siyah şortla dolaşmaya başladı. Manisa Tarzanı denilen çevre lideri, Spil'de kulübede yaşamaya başladı, 31 Mayıs 1963'te yaşamını yitirdi.
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz