Forum Magarula
seyyid gavs-ı sani hz Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA

Join the forum, it's quick and easy

Forum Magarula
seyyid gavs-ı sani hz Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA
Forum Magarula
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
"Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.* Ömer bin Hâris (Rahmetullahi aleyh)

Aşağa gitmek
admin
admin
kulanıcılar
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 997

Kişi sayfası
imam şamil: 1
https://magarula.forum.st

uyuma seyyid gavs-ı sani hz

Paz Haz. 06, 2010 5:52 pm
Message reputation : 100% (1 vote)
Bilvanis, Siyanüs, Taruni, Havil, Dilibey, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]şin, Kasrik ve Gadir köylerinden soluklayarak [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'i mekan edinen [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri ve oğulları [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri ve ([Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ı Sani Hz.leri) kıyamete dek sürecek irşad faaliyeti sergilemektedirler. Peygamber soyundan gelen bu aile, Şah-ı Nakşibendi (k.s.)'ın Kasr-ı Arifan'da başlattığı irşadın ikincisini her türlü çileye rağmen, devam ettirmektedirler. Bu yüzden [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'e [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri (k.s.) ikinci Buhara demiştir. Gerek [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri, gerek [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri ve gerekse Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerinin bu yerlerde Allah'ın rızasını kazanmaktan başka gayeleri olmamıştır. Rıza-ı Bari hayatlarının parçası olmuş ve bu uğurda diyar diyar gezmişler ve bu uzun yürüyüşten sonra , [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] en son durakları olmuş. Böylece göç ve hicret hayatını yaşayarak Resulüllah'a mutabaat yaptılar.

Bu yürüyüşü önce [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leriyle köy köy gezerek başlamış [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri döneminde kalabalıklara dönüşmüş ve Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerin de ise zirveye ulaşmıştır. Bu irşad halkasının içinde Şeyh Abdurrahman-ı Tahi, Şeyh Fethullah, Şeyh Muhammed Diyauddin, Şeyh Ahmed-el Haznevi gibi sadatlar sıralanmış, mekan değiştirenlerin yerine [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri ve Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri aynı heyecanla bu yolu bugüne dek taşıyarak onların yollarını takib etmişlerdir.
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]Nöbeti devraldığı zat, hem kardeşi, hem yol arkadaşı, hem mürşidi [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leridir. Hayattayken arkasında iki büklüm bir vaziyette büyük bir adabla peşisıra yürümesiyle dikkati çeken [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri ilerisini haber verircesine nöbeti [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinden devralmıştır. Babaları [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri olan bu ikili, ailenin gözbebekleridir adeta.

Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri tâ çocukluk yaşlarda hastalığa yakalanmış, zayıf ve bitap düşmüştür. Malum bizim gibi zayıf insanlar için hastalık günahlara kefaret olan ilaçtır ama, büyük zatlar için makam almalarına veya bir basamak ilerisine sıçramak için verilen ilaçtır. Verem hastalığına yakalanmış, ama hasta haliyle Siirt'te, oradan da Van'a okumaya gitmeyi ihmal etmedi. O zamanları medrese talebeliğinin yanısıra , [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] de veriyordu. Bir yandan hastalık, bir yandan talebelik ve bir yandan da [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin emri doğrultusunda irşada yardımcı olmasıyla alametlerini tâ o günlerde belli etmesi büyüklüğüne işarettir.

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri Van'a gönderdi. Van'da ne oldu? Kısa zamanda irşad halkası genişledi ve çoğaldı. Kötü hallerini bırakan halkaya dahil oluyordu. Tabii bu arada rahatsız olanlar muhalefet etmeye başladılar. İstemeyenler ve çekemeyenler oldu. Münkirler boş durmadılar, hemen şikayet ettiler. İki-üç gün tevkif edildikten sonra Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerini genç yaşta 30 gün süreyle tutukladılar. Molla Ahmed bu durumu [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine açıklamaya çekinir, rahatsızlık duyacağını hesap ederek önce tereddüt etti ve nihayet Seyyid Sıtkı'ya söyler. Zaten Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri hastaydı. Bir de hapishane hayatı eklenince, bütün bunları [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri işitirse ne yapar düşüncesiyle Molla Ahmed'in anlattıklarını dayıları açıklar.Dayıları Seyyid Sıtkı diyor ki:

"Ben [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine söyleyince, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri öyle oldu ki, öyle ferahlandı ki, inanın çiçek gibi açıldı. Öyle tebessümle bana dedi ki:

-Ondan büyük nimet ne var? Allah'a şükredelim. İmam-ı Rabbani, Şah-ı Nakşibendi, Abdulkadir Geylani, Şah-ı Hazne hepsi içerde mapus kaldı. Onlara mutabaatı oldu. Bazıları hata yapıyor, suç işliyor, tevkif ediliyor ve ceza altına giriyor. Bu Allah'ın yolunda tevkif edilmiş ve nezaret altına alınmış ne kadar büyük nimettir. Ne kadar şükretsek azdır."

O yörenin insanları kötü işleri bırakıp, yola gelmesinden rahatsızlık duyanlar Yüzbaşı'ya şikayet ediyorlar, o da huduttaki yüzbaşıya bildiriyor, derken yirmibeş muhtardan imza toplayarak gözaltına alıyorlar.

30 günden sonra serbest bırakıyorlar. Gerçi şikayet edenlerin ekserisi hakikati görünce pişmanlık duymuşlar ve yola girmişler. Baktılar ki ne kadar çile çekiyorsa bu zat, o kadar Allah (C.C.) daha fazla veriyor. Bu durumu idrak edenler hemen diz çöküp halkaya dahil oluyorlardı. 30 günden sonra [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'e geliyorlar, daha sonraları tekrar okumak için gidip geliyorlardı. Allah'ın dostları hepsi çekmiş, eziyet onlar için lezzet ve taddır.Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerinin terbiyesinde başta [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin ve Molla Derviş gibi Hocaların katkısı büyüktür. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri nasıl ki [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin emrinde nasıldı, Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani belki iki-üç misli daha fazla [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.)'ın emrindeydi. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri ağabey-kardeş ilişkisinin ötesinde can yoldaş idiler. Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.)'ın döneminde bile [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin karşısında sanki ölü ve cansız gibiydi, yani teslimiyet çoktu. Zaten Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerinin bu halleri , onun ileride [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinden sonra büyük bir zat olacağını haber veriyordu. Adabı ve halleri "[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine layık olmaya çalışacağım" mesajını ortaya koyuyordu.

Nitekim de [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri bu dünyadan göç ettikten sonra irşad daha da kat kat arttı.Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri hastalık çektiği için genç yaşlarda çok zayıfmış, ince yapılıymış. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerini Ankara'ya yolladı, o hastalık geçti, dönüşte kilo almaya başladı. Böylece o zayıflık da üzerinden alınmış yerine heybet hakim olmuş. Hem de öyle bir heybet ki, sima olarak artık babası [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine benziyordu. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin sofilerinden [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'ı tanımayanlara, Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani'yi görmeniz kâfi deniliyor. Gerçekten de, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'ı görenler yüzcek benzediğini söylüyorlar. Hastalık, hapis, eziyetler derken sabır yürüyüşünü [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin arkasında adapla yapıyordu. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin halifelik öncesi ve sonrası emrinden çıkmayan birisi varsa o da Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri idi. Hayatında iki şey mukaddes biliyordu: birisi [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri ve [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri, diğeri ise Kur'an ve hadis...

Öyle ki , [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri şu işi yap, hemen yapıyordu. Ağabey-kardeş ilişkisi teslimiyet çerçevesinde geçti. Zaten Mürşid-i Kâmil'in alameti âdâbıdır. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri vefat edince bütün işleri [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri yapıyordu. O yıllar en büyük yardımcısı Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani (k.s.)idi. Hayatını âdâb ve teslimiyet üzerine tanzim etmişti. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine de öyle candan ve aşktan bağlıydı ki, onun dar-ı bekâya irtihali Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani (k.s.)'ın iç dünyasında fırtına estirmiş, adeta şok hali yaşamasına sebep oldu. Öyle bir şok ki beraber yaşadıkları [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerini bile bir an unuttururcasına, 21 gün biat etmemiş [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin merkadına günlerce yüz sürmüş ve onu kaybetmenin hüznünü yaşıyordu. Tabii bu şoktan çıkmama hali [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine beyatını geciktirmesine sebep olmuş. Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerinin bu haline itiraz edenler olmuş ama , o bütün bunlara aldırış etmeden [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.)'ın merkadına yapışmıştı. Yine birgün Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani hz. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'ın merkadında, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri de merkadda o arada Kur'an okuyor. İşte o sıra ne olduysa orda oluyor, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri:

"[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ı Sani otur..." diyor ve beyatı o anda gerçekleşiyor. Hatta, maneviyatta [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'ın (k.s.) [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerine üç sefer:

"- Raşid, S. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ı Sani'ye dikkat et. Onu sana teslim ettim" dediği rivayet ediliyor. Böylece, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri bu ikaz karşısında Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani (k.s.)'ına "otur" diyerek emaneti veriyor. Kelimenin tam anlamıyla bu emanet Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani'ye (k.s.) verilen en büyük hediyeydi. Artık o şok hali üzerinden kalkıyor, yeni bir hayata başlamanın sevinci üzerini kaplıyordu. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.)zamanındaki beraberlik eskisinden daha da çok koyulaşarak Mürşid-Halife ilişkisine dönüşüyor. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri halifeliği [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]ı Sani hz.ile beraber ikisinin icazetini bir perşembe akşamı veriyor. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin sofileri [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'e ziyarete gittiğinde hep onu [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin arkasında iki büklüm gördü ve hafızalarımızda hep o hali kaldı. Ayrıca Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani sırt [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]larından dolayı [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin emriyle ameliyat da olurlar.[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri de dar-ı bekâya irtihal edince bütün yük Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerinin omuzlarına binmiştir. Nasıl ki, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] zamanında en büyük destekçi

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri idi, Seydamızın döneminde de en büyük yardımcı Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri idi. Şimdi [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'in işleri daha da yoğunlaşmıştır. Bir yandan camii inşaatı, diğer yandan merkad inşaatı ve diğerleri bunun en büyük göstergesidir. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] artık gelen misafirleri maddeten kaldıramadığı için, Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri büyük çapta inşaat ve imar faaliyetlerini başlatarak, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.) ve [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.)'ın bıraktığı temelleri daha da genişletmişlerdir.

Önce Türk-i Cumhuriyet'lere yönelik bir seyahatı başlatırlar. Daha sonra bu yolculuktan sonra umre hazırlığına koyulur. Türk-i iller ve Umre yolculuğu derken, [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'e döner dönmez merkad ve camii inşaatını gerçekleştirir. Sene içinde de Afyon'u ve Pursaklar'ı ziyaret ederek hem irşad hem de mutabaat yapıyorlar. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinden devraldığı yük, beş-on misli daha da artarak
bu dönemde şeritle (iple) tevbe verme metodunun görülmesi bu dönemin en belirgin özelliğini ortaya koyması bakımından mühimdir. O kadar yük artmış ki, Allah'ın rahmeti ve kudreti olmasa hiç bir insanın bu yükü taşıması mümkün değildir. Bütün bu eziyetleri Allah için çekiyorlar. Her türlü insanın nefes kokusuna normal bir insan, değil bir gün, bir saat bile dayanamaz. Öyle oluyor ki, camii tıklım tıklım, üstüste [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] ediliyor, nefessizlikten dayanılmaz hale geliyor. Böyle olduğu halde, hem camii inşaatı, hem [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'in işleri, hem sırt ağrıları, hem de irşad faaliyetlerini bıkmadan usanmadan, aralıksız bir şekilde yürütüyorlar. Fakat, Allah-ü Teala ona göre kuvvet vermiş. Allah'ın muhabbeti olmazsa ve sadatların muhabbeti olmazsa bütün bu işlerin yapılması imkânsızdır.

Bel ağrılarına rağmen yine de irşaddan geri kalmıyor, devamlı sofilerin hizmetinde. Rahatsızlığını bile hiçbir zaman dile vurmaktan haya edinen bir mizacı var. Hastalığını soranlara, sıkılgan bir vaziyette anlatmaktan imtina ediyor, ancak ve ancak sırtını çeviremediğini görerek anlaşılıyor. Dikkatle bakıldığında kendini ve sırtını çeviremediği gözlerden kaçmıyor. Bunlara rağmen irşad faaliyetlerine yılmadan usanmadan ve sorumluluk duygusuyla devam ediyorlar. Bu vazifeyi madem yapacaksan, tam yapacaksın şuuruyla hareket ediyor. Allah (C.C.) ecirlerini artırıyor.

Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri denilince ilk evvela âdâb akla geliyor. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] (k.s.)'ın Şah-ı Hazne'ye bağlılığı ve [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'a teslimiyeti, Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani (k.s.)'ında zirveye çıkarak âdâba dönüşmüştür. Diğer halifelerde de var ama, Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani'de tarif edilmez bir şekilde bambaşka...

[Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.lerinin ardından merkadı ve camiiyi yapması, evlere ve çeşmelere el atması gibi faaliyetlerine de akıl sır ermiyor. Yani tasarrufatına akıl ermiyor ve çok hızlı başladı. Tabii hep Allah'tan geliyor. Bu dönemde çorba daha da fazla kaynıyor, ekmek daha çok çıkıyor, tabiri caizse on misli oldu.

İşte bu yoğun faaliyetinde Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.lerinin dilinden sohbet bile işitemez olduk. Zaten fırsat yok. Sohbet ederse, tevbe veremezsin ve irşadın aksamasına yol açar. O bakımdan hiç boş durmuyor, o yüzden sohbete sıra gelmiyor. [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] Hz.leri [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]'tan sonra yaklaşık iki sene çok sohbet etti, sonradan birdenbire bıraktı. Vefatına yakın veda niteliğinde sohbetleri oldu o kadar. Fakat, Seyyid [Linkleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]-ı Sani Hz.leri irşadı devraldıktan sonra sohbet etmemesi, yukarıda işaret ettiğimiz hususlardan kaynaklanmaktadır. Bu dönemde amel, zikir ve akıl ön planda. Muhabbetten ziyade çalışmak, bu dönemin en belirgin özelliği.


ALINTI
yasemin
yasemin
kulanıcılar
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 164

Kişi sayfası
imam şamil: 12
http://site.mynet.com/yasemin199908/

uyuma Geri: seyyid gavs-ı sani hz

Ptsi Haz. 07, 2010 5:46 pm
Message reputation : 100% (2 votes)
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.] babacığım vala süper olmuş [Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
taha
taha
kulanıcılar
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 105

Kişi sayfası
imam şamil: 12
http://site.mynet.com/imam_samil2008/

uyuma Geri: seyyid gavs-ı sani hz

Salı Haz. 08, 2010 5:55 pm
ALLAH onlardan razı olsun amin
muhteşem
muhteşem
kulanıcılar
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 120

Kişi sayfası
imam şamil: 12
https://magarula.forum.st/forum.htm

uyuma Geri: seyyid gavs-ı sani hz

Paz Haz. 20, 2010 4:10 pm
ellerinize sağlık
dağlı
dağlı
kulanıcılar
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 112

Kişi sayfası
imam şamil: 12
http://ispirbeykoop.forumdizini.com/forum.htm

uyuma Geri: seyyid gavs-ı sani hz

C.tesi Tem. 31, 2010 8:24 am
teşekürler allah razı olsun
admin
admin
kulanıcılar
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
seyyid gavs-ı sani hz Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 997

Kişi sayfası
imam şamil: 1
https://magarula.forum.st

uyuma Geri: seyyid gavs-ı sani hz

Perş. Ekim 13, 2011 9:28 pm
GAVS HZ. İLE İLGİLİ MÜJDE



Gavsî Hizanî (k.s.) vefat ederken halifesi Abdurrahman et-Tahî (k.s.) çağırttı ve ona şöyle bir vasiyette bulundu:
—Ben, bu fani diyardan ebedi ikametgâhıma göç etmek üzereyim. Ahmet Berive isminde birine rastlarsan ona selamımı ilet! Bize dua etsin!” Şeyh Abdurrahman et-Tahî (k.s.) hayatı boyunca efendisinin bu vasiyetini yerine getirmek için gelen her ziretçiyi yakından tanımak istediyse de Ahmet Berive isimli bir zatı bulamadı. Abdurrahman et-Tahî’nin (k.s.) vefatı yaklaştığında, halifesi Fethullah el-Verkanisî’yi (k.s.) yanına çağırttı, oda bu emaneti Fethullah el-Verkanisi’ye şu vasiyetle devretti:
—Şeyhimin bana bir vasiyeti vardı. Artık miadımı tamamlıyorum. Takdiri ilahi böyle cereyan ettiği için vasiyeti yerine getiremedim. Bu vasiyet bayrağını sana devrediyorum. Ahmet Berive isimli bir zatı görürsen ona efendimin ve benim selamımı ilet ikimize dua etsin!” dedi. Fethullah el-Verkanisî (k.s.) bu emaneti efendisi gibi yerine getirmek için çok çaba gösterdiyse de, öyle bir zata rastlayamadı. Fethullah el-Verkanisi’nin de vefat anı yaklaştığında halifesi efendisinin oğlu, Muhammed Diyauddin’e (k.s.) aynı vasiyeti devretti ve şöyle dedi:
—Ahmet Berive isminde bir zata rastlarsan ona; Gavsî Hizanî’nin, Seyda Tahî’nin ve benimde selamımı ilet ve cümlemize dua etmesini söyle!” dedi.
Muhammed Diyauddin (k.s) Bir gün atının üstünde giderken, oradan geçmekte olan iki gence rastladı. Gençlere selam verdi ve onlarla tanışmak istedi. Gençlerden biri adını söyledi ve sünnet üzere tanıştılar. İkinci genç ise:
—Bende, Ahmet Berive’yim!” dedi. Muhammed Diyauddin (k.s) atından indi ve:
—Uzun zamandır seni arıyoruz!” dedi. Ahmet Berive hayret içinde Muhammed Diyauddin’i (k.s) can kulağıyla dinliyordu. Çünkü böyle bir mübarek kendisini arıyordu. Muhammed Diyauddin (k.s) devamla:
—Ey genç! Gavsî Hizanî’nin, Seyda Tahî’nin, Fethullah Verkanisî’nin sana selamı var. Bu mübarekler senden dua istediler. Bunların yanında Hakka yakarırken duanda bana da yer ver misin!” dedi. Ahmet Berive:
—O dediğin zatlar ulvî insanlardır, onlara duada bulunmak benim haddime mi düşmüş?!” dedi. Muhammed Diyauddin (k.s)
—Bize düşen bu ulü’l Emr olan büyüklere itaattir. Selamlarını al ve o mübareklere duada bulun.” dedi. Genç:
—Ve aleyküm selam” dedi ve ellerini açtı emir üzere duada bulundu. Bunun üzerine Muhammed Diyauddin (k.s):
—Tut elimi!” dedi ve devam etti:
—Yarabbi! Bütün yapmış olduğum günahlardan ben pişmanım…” diyerek Sadat-ı Nakşibendîye’nin biatini verdi. Onu kendine mürit kabul etti, terbiyesine aldı ve yetiştirdi. Daha sonra Hazret’in halifesi olarak sadat’ın nisbetini Hazne şehrine taşıdı ve irşada orda devam etti.
Gün geldi Gavsî Bilvanisi Abdûlhâkîm el-hüseynî sadat’ın dergâhında terbiyesini tamamladı irşadını, seyrü sülükünü tamamlamak üzere rüyadaki bir işaretle onun Ahmet Berive’nin (Şahı Hazne’nin) kapısına gitti. Çalıştı gayret etti, yıllarca Türkiye’den Suriye’ye sefer etti. Neticede Gavsî Bilvanisî bu görevi aldı tekrar bu şüheda vatana Türkiye’ye getirdi.
Gavsî Bilvanisî’nin yakınlarından olan bir seyyid, birçok seferinde Gavsî Bilvanisî ile beraber yolculuk yapmıştı. Bir gün bu seyyid Şahı Haznenin ziyaretinde bulunda. Şahı Hazne’nin huzuruna vardığında, Şahı Hazne:
—Abdülhakim ne yapıyor?” diye sordu. Seyyid, S.A.Hakîm ve ailesinden bahsetti. Şahı Hazne, S.A. Hakîm’in çocuklarından haber vermesini söyledi. Gavsî Bilvanisi’nin yakını olan Seyyid:
—Şeyh Abdûlhâkîm’in üç oğlu var.
“Birinci oğlunun ismi Seyyid Muhammed Nuranî” dedi. Şahı Hazne:
—O Şeyh olur” buyurdu. Seyyid:
—İkinci oğlunun ismi Seyyid Muhammed Raşid” dedi, Şahı Hazne:
—Onun çok büyük cemaati olur” buyurdu. Seyyid:
—Üçüncü oğlunun ismi ise Seyyid Abdûlbakî” dedi, Şahı Hazne:
—Âlem onun zamanında irşadı görsün” dedi…

Evet, Sadatlar; birkaç asır önceden Allah'ın kendilerine bahşettiği kerametle (ikramla) Ahmet Berive’ye (Ahmed El-Haznevî’ye) selam söyleyerek onu müjdelemiş, o da Abdülhakim el-hüseyni’nin daha çocuk yaşlardayken üç oğlunu ve kendilerine tabi olacak büyük bir kitleyi işaret ederek, özellikle Gavsus-Sanî Seyyid Abdûlbâkî (k.s) hakkında “Âlem onun zamanında irşadı görsün” ifadeleriyle onun ne kadar büyük bir velayete sahip olacağını haber vermiş ve müjdelemiştir.
NÜKTE
Şahı Hazne’nin müjdelediği Gavsus-Sanî Seyyid Abdûlbâkî, çocuk yaşlardayken hastalığı nedeniyle hastanede yatıyordu. Gavsus-Sanî’yi hastanede (k.s) ziyaretinde bulunan bir sofi anlatıyor:
“Gavsus-Sanî yatakta yatıyor, Abdülhakim el-Hüseynî (k.s.), Gavsus-Sanî’nin yanı başında duruyordu. Ben çiçeklerle içeri girdiğimi görünce hoşuna gitti ve dedi ki:
—Sofi sen Seyyid Abdûlbâkî’yi seviyor musun?” Sofi:
—Evet, kurban çok seviyorum.” Şeyh Abdülhakim dedi ki:
Ah keşke onun zamanına erişebilseydik te ona üç gün müridlik yapabilseydik….”
İşte kardeşlerim! ‘Ümmeti Muhammed gaflete düşmesin zamanına yetişirse elinden tutsun, eteğine yapışsın, imanını kurtarsın’ diye Bu mübarekler böyle bir müjde vermişlerdir.
Bu mübareklerin irşad metodları Rasulullah (s.a.v) efendimizin irşad metodlarıdır. Bu yüzden bu insanları, Allah Teala kullarına böyle sevdirmektedir. Bu mübareğin daha irşadının altıncı senesinde:
“Elhamdülillah sofilerden şu ana kadar vefat edipte imansız giden hiç kimse olmadı” buyurdu.
Bu büyükler, Allah’ın (c.c.) rahmet ipidir, günah çukurunda garkolmuş ve bir çıkış ümidi arayanlara hakka veli olmak üzere yapışanı Allah Tealanın izniyle kurtarırlar…

Bu ahir zamanda fitnelerin kol gezdiği ve gün geçtikçe, aleni ve hayâsızca diretmelerle Allah'ın yasak kıldıklarının yaygınlaştığı bu asırda kişinin imanını kurtarması kadar kıymetli bir şey yoktur. Hâlbuki insanların ekseriyeti imanını muhafaza edemiyorlar.
Bu büyükler, tamamen Allah Tealanın yeryüzündeki rahmet tecellileridir. Çünkü “Allahu Teala’nın yeryüzünde yaşayanlar içinde (feyiz ve nur) kapları vardır. Rabbinizin kapları salih kullarının kalpleridir. Bu kalplerin O’na en sevgili olanları, en yumuşak ve en nazik olanlarıdır.”
Bu Rasûlullah’ın (s.a.v) bu gün tecelli eden bir mucizesidir. Çünkü “Âlimlere bir kere bakmak, benim yanımda yıl boyunca gündüz oruç tutup, gece namaz kılarak ibadetle geçirmekten daha sevimlidir.”

Basit bir bez parçası olarak görünen ve aslında bütün insanların tutmak için ellerini uzattığı süt beyazdan olan o iplerin her biri inşaallah günah çukuruna düşmüş her insanı çıkartacak ve ebedi saadete ulaştıracaktır……
“Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat etmektedirler. Allah'ın eli onların ellerinin üzerindedir. Kim ahdini bozarsa, ancak kendi aleyhine bozmuş olur. Kim de Allah ile olan ahdine vefa gösterirse Allah ona büyük bir mükâfat verecektir.”
“Kul Allah'a farz ibadetlerle ulaştığı kadar hiçbir şeyle ulaşmaz. Kul nafile ibadet eder ve bende onu severim. Ben kimi seversem onun tutan elleri, gören gözleri ve arkasında güç olurum,’

AVUKAT
Bir kaç hukuk adamı Menzil’e Gavsus-Sanî’ (k.s.) görüşmek istediler. Gavsus-Sanî onları kabul etti ve içeri girmelerini söyledi. Bir müddet hasbi halden sonra onlardan biri:
—Tövbe etmek şart mıdır, sizin elinizi tutmak şart mıdır? Onsuz olmaz mı?
Gavsus-Sanî:
—Şart değil ama siz hukuk adamısınız, bir insan mahkemeye düşse, davası olsa o insan tek başına davasını görmesi mi güzeldir? Yoksa bir avukat tutup avukat marifetiyle kendini savunması mı daha güzeldir?
Hukuk adamları:
—Avukatı olsa daha rahat işini görür. Avukat onu daha güzel müdafaa eder. Gavsus-Sanî:
—İşte âhiret işi de aynen böyledir. Kim o sadatların elini tutarsa, sekiz şartı yaparsa İlahi noterde bunlara vekâlet vermiş oluyor. Son nefeste ölürken imanla göçme vekâletnamesi, şeytana karşı yardım vekâletnamesi, kabirde sual melekleri gelince yardım vekâletnamesi, mahşerde hesap verirken şefaat vekâletnamesi, sırattan geçerken yardım vekâletnamesi. O vekâletnameyle o zat gelir şeytan kaçar, melekler neden geldin dediğinde de Allah Teala:
—Onun vekâleti var, ben kabul ettim, ona karışmayın” der. Gerek son nefeste gerek kabirde gerek mahşerde gerekse sıratta o vekâletnameyle gelirler. Ümmeti Muhammed’e yardım ederler. Evet, şart değil ama bu kadar da faydası var ne dersiniz” buyurdu. Hukukçular:
—O vekâletnameyi bizde verelim dediler…
Kim bu zatların izinden giderse Allah’ın izniyle Peygamberimizin ve ashabının izinden gitmiştir….
Bütün ehli sünnet cemaatler güzeldir, haktır amma Gülizâr başka….
Bu arada söylemişken Gülizâr meselesini de anlatalım:
“Bir padişahın Gülizâr isminde çok güzel bir eşi vardı. Bir gün, herkesin üzerinden gelip geçtiği şu ecel köprüsünden Gülizâr geçti ve vefat etti. Padişah yaslara büründü, onun sevgisinden perişan oldu. Annesi padişaha:
—Oğlum neden üzülüyorsun sen padişahsın dilediğince istediğin kızı alırsın, senin için ağaların, beylerin kızlarını getireyim, istediğini seç” dedi. Padişah annesinin bu teklifini kabul etti. O civarda ne kadar ağa, bey var ise hepsine haber salındı ve hepsini kızları geldi. Padişah bütün kızlara baktı hepside güzellerdi. Padişah annesine dönerek:
—Anne bütün kızlar güzel ama Gülizâr’ım başkadır başka” demiş…

Bütün Amele Ortak

2006 Hacc’ında bir sûfi, Arafat’ta Gavs-ı Sani Hazretleri’ni aradı. Gavs Hazretleri kendisine:
—Bizi duanıza ortak ediniz.” buyurdu. Sûfi:
—Kurban, ettiğimiz her duada sizi anımsıyor ve sizi hep anıyoruz. Asıl siz bizi duanıza ortak edin.” dedi. Bunun üzerine Gavs şöyle buyurdu:
—Biz sofileri yalnızca duamıza değil bütün amellerimize ortak ettik!”

ALLAH BİZİ ONLARIN HİMAYESİNDE DURDURACAK AMELİ SLİHLERİ VE ONLARDAN AYIRMAMAYI NASİP VE MÜYESSER EYLESİN.
[ ÂMİN ]
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz