Forum Magarula
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA

Join the forum, it's quick and easy

Forum Magarula
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA
Forum Magarula
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
"Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.* Ömer bin Hâris (Rahmetullahi aleyh)

Aşağa gitmek
admin
admin
kulanıcılar
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Shanex10
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 997

Kişi sayfası
imam şamil: 1
https://magarula.forum.st

uyuma kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları

Paz Haz. 06, 2010 5:56 pm
Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti'nin Kuruluşunun 90. Yılı Coşkuyla Kutlandı
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Kabir1


11 Mayıs 1918’de bağımsızlığını ilan eden Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, kuruluşunun 90. yıldönümünde İstanbul’da düzenlenen etkinliklerle anıldı. KODZE’NİN KABRİNDE
İstanbul’da kurulu Birleşik Kafkasya Derneği’nin organizatörlüğünde gerçekleştirilen aktiviteler sabah saat 10.30’da Cumhuriyetin II. Devlet Başkanı Pşimaho Kotse’nin Feriköy’deki mezarı başında düzenlenen merasimle başladı. Dualarla ruhu şad edilen Kodze’nin Kuzey Kafkasyalılar için yaptığı çalışmalar anılarak, Kafkas toplumunun kendisine ve dava arkadaşlarına olan minnet duyguları dile getirildi.

FOTOĞRAFLARDA ÖLÜMSÜZLEŞENLER
Daha sonra topluca Bakırköy Cem Karaca Kültür ve Sanat Merkezi’ne geçilerek 1918 Cumhuriyetinin kuruluş sürecini konu alan fotoğraf sergisinin açılışı yapıldı.
Bilahare iki oturum halinde yapılan konferanslara geçildi.

“BAĞIMSIZ VE ÖZGÜR KAFKASYA KURULACAK”
Açış konuşmasını yapan Birleşik Kafkasya Derneği Başkanı Orhan Yılmaz, bundan 90 yıl önce Rus çarlığının yıkılmasıyla harekete geçen Kafkas Halklarının ortaya koyduğu somut iradenin, Birleşik Kafkasya idealine bugün de ışık tuttuğunu belirtti. Uluslararası kuruluşların sadece güçlülere hizmet ettiğini belirten Yılmaz, sınırların değişmezliği ilkesinin nasıl bir balon olduğunun Kosova’da ortaya çıktığını söyledi. Büyük davaların birlik içinde kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Img_1915olunması halinde hedefine muhakkak ulaşacağına olan inancını ifade eden Orhan Yılmaz, Pşimaf Kodze’nin, “Mutluluğa ve refaha, ancak ve ancak özgür halkların özgür iradesiyle ulaşılabilir” sözünü tekrarlayarak, “Biz bağımsız ve özgür bir Kafkasya’nın kurulabileceğine inanıyoruz; Rusya ve ABD de tek seçeneğimiz değildir” dedi.

I. OTURUM
Av. Muktedir İlhan’ın oturum başkanlığını yaptığı birinci konferansın ilk konuşmacısı olan araştırmacı yazar Sefer Berzeg, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti’nin doğduğu süreci panoramik bir şekilde ele alarak başlıca kilometre taşlarını sıraladı. Bu Cumhuriyetin Kafkasyadakiler kadar, Anadolu’daki insanlar için de önemli olduğunu söyleyen Sefer Berzeg, Kafkas İslam Orduları’nın bu cumhuriyetin kurulmasında geçen hizmetine değindi. Bu harekatta ölen insanların mezarlarının o beldelerde hala bilindiğini söyleyen Berzeg, “Rus tarihçiler bunu bile saptırıp, utanmadan “yabancı unsur” tanımlaması yapıyorlar. O ordu mensuplarının ve komutanlarının çok büyük bir kısmının Kafkasyalı olduğunu, vatanlarını kurtarmak için oralara gittiklerini saklıyorlar. Bizim bu tarihimizi önemsiz ve yok kabul ediyorlar. Ama görüyorsunuz yok edemiyorlar. Çünkü gerçekler yok edilemez” dedi.
Kuzey Kafkasya Cumhuriyetinin 11 Mayıs 1918’de bağımsızlığını ilan etmesiyle Osmanlının de jure olarak tanıdığını, Almanya, Avusturya gibi birçok devletin de de facto olarak tanıdığını belirten Berzeg, beyaz ve kızıl orduların saldırılarına rağmen ateş yağmuru altında devlet fonksiyonlarının icra edildiğini, yasama çalışmalarının yapıldığını söyledi. Berzeg bu devlete halkın bütün kesimlerinin destek vererek ayakta tutmaya çalıştığını söyleyerek, “Bütün sosyal sınıf ve siyasi görüşlerden insanlar kuruluş sürecine katıldı. Bu devleti halkın iradesi doğurdu” dedi.

İkinci konuşmacı araştırmacı - yazar Aydın Turan'ın konusu ise “Özgürlükçü bir siyasi hareket olarak Kafkasya Dağlıları Halk Partisi(1926-1940)” idi. Kafkasya’nın Bolşevikler tarafından işgaliyle kuruluş sürecinde aktif rol oynayan kadroların önemli bir kısmının yurt dışına çıkarak mücadelelerine devam ettiğini belirten Aydın Turan, bu insanların aralarında yaptıkları istişare sonucu parti örgütlenmesinde karar kıldıklarını söyleyerek şöyle devam etti: "
"Yeni oluşumun organizatörlüğü siyasi deneyim ve birikim açısından daha donanımlı olan eski muhaceretin önerisiyle İmam Şamil’in torunu M. Said Şamil’e verilmişti. Örgütlenme boşluğunun kapatılmasında Pilsudski’nin Sovyet Rusya mahkumu milletlere mensup siyasilere gösterdiği alaka hızlandırıcı etkiye sahiptir.Nihayetinde, girişim grubunun çağrısıyla Varşova’daki kongreye katılan Kuzey Kafkasyalı delegasyonlar 18 Kasım 1926’da muhaceretin ilk ve tek “siyasi partisi” olan “Kafkasya Dağlıları Halk Partisi”nin kuruluşunu gerçekleştiriyordu. Bir gözlemciye göre, kuruluşuyla birlikte KDHP, “sürgünde yıldızı parlayan politik örgüt” olarak Kuzey Kafkasya mücadelesinin en önemli merkezi haline geldi. Said Şamil’in genel sekreter olduğu KDHP’nde Tausultan Şakman, Ahmet Tsalıkkatı, Mehmet Girey Sunç, İbrahim Çulik, Sultan Kılıç Girey gibi dönemin tanınmış isimleri yönetici olarak rol alacaktı."
Polonya hükümetinin desteğinde Varşova’da 16 Kasım 1926’da kurulan KDHP’nin kitle partisi değil, kadro partisi konumunda olduğunu belirten Turan, KDHP’nin kullandığı terminolojisinin içini de kendisinin doldurduğunu söyledi. Örnek vererek KDHP’nin milliyet kavramını Kafkasya gerçeklerinin ışığında tanımladığını ifade eden Turan, “Dil farklılıklarına rağmen, “asırlardır süren ortak tarihi mukadderat, doğrudan komşuluk ve sıkı irtibat sayesinde teşekkül eden” birlik duygusunun “milletleşme” için uygun belirleyiciler olduğunu söylemine taşıyan KDHP ırki yaklaşımlardan şiddetle uzak duruyor ve “millet” kavramını psikolojik, sosyolojik ve kültürel eksene oturtuyordu. Sıklıkla kullanılan "Kuzey Kafkasya milleti" deyimi “soy ve ırk” motiflerine değil, “tarihsel ve kültürel bütünlük” olgularına dayanıyordu ” dedi.
Partinin öğrenci okutmak, asker kökenli Kafkasyalılar’ın orduda istihdamını sağlamak, eski ve yeni muhacereti örgütlemek… gibi aktivitelerin yanı sıra asıl önemli faaliyetinin yayınladığı periyodikler olduğunu, kapandığında sayısı 100’ü çoktan geçmiş geniş bir külliyat bıraktığını söyledi.
Turan, Çerkes Teavün Cemiyeti’nin 4-5 bin ciltlik kütüphanesinin de partiye devrolduğunu belirterek, "KDHP’nin kuruluş sürecinde Müşir Fuad Paşa, Bekir Sami Kundkh, Hüseyin Tosun Şhaplı, Mehmet Fetgeri Şöenu, Seyyid Tahir gibi isimlerin katkısı büyüktü. “Çerkes Teavün Cemiyeti” ve “Şimali Kafkasya Cemiyeti”nin 4-5 bin kitaptan oluşan muazzam kütüphanesi Hüseyin Tosun Şhaplı tarafından 1926 sonbaharında KDHP’ye teslim edilmiştir." dedi. Turan, ancak bu kitapların 2. dünya savaşının bombardımanı altında heder olup gittiğini de sözlerine ekledi.

Partinin Ruslara ve işbirlikçilerine karşı daima temkinli olduğunu bildiren Turan şunları söyledi:
"Sovyet Rusya’ya karşı mücadele ederek Kuzey Kafkasya’nın hürriyetini savunan KDHP aynı zamanda Rus mülteci gruplarına karşı da temkinliydi. Parti yönetimi herhangi ideolojik ayırım yapmaksızın Ruslara aynı gözle bakıyordu. Özellikle Paris’teki göçmen Rusların siyasi teşekkülleri ve bunlarla ilişkili bazı Kuzey Kafkasyalılarla ciddi polemikler, çatışmalara girmekten kaçınılmıyordu. Özellikle Milyukof ve Krenski tarafından yönlendirilen göçmen Ruslar KDHP’nin hedefinde bulunuyordu. Benzer şekilde, Kuzey Kafkasya coğrafyasında hak iddia eden bazı Kazak ve Ukrayna teşkilatları da “Rus emperyalizminin oyunlarına” kapılmaları dolayısıyla KDHP çevrelerinden oldukça sert tepki görüyordu. KDHP Varşova’da faaliyet gösteren ve kimi siyasi suikastlere de karışan “Ukrayna Milliyetçileri Teşkilatı" (O.U.N.) ile kimi zaman alevlenen çekişmelerin tarafıydı". Turan, KDHP’nin faaliyetlerinin ikinci dünya savaşının kaosu içinde sona erdiğini söyleyerek sözlerini tamamladı.

“RUSYA, ALMANYA, İNGİLTERE VE TÜRKİYE’NİN POLİTİKALARI KAFKAS BİRLİĞİNE MANİ OLDU “
Oturumun son konuşmacısı Araştırmacı Yazar Cem Kumuk, “Birleşik Kafkasya’nın bağımsızlığı ve Kafkasya Dağlı Halklar Konfederasyonu” başlıklı konuşmasında, Kafkas birliğinin oluşmamasında Rusya, Almanya, İngiltere ve Türkiye’nin izlediği politikaların büyük payı olduğunu söyleyerek, geçmişteki olaylar ve yapılan hatalardan örnekler verdi. Bir zamanlar, Kuzey Kafkasya Cumhuriyeti, Azerbaycan, Ermenistan ve Gürcistan’ın birlikte hareket ettiklerini fakat dış müdahalelerle bunu devam ettiremediklerini belirten Kumuk, Stalin döneminde ayrılıkların daha artırılıp derinleştirildiğini belirtti. Yakın geçmişte, 25 Ağustos 1989’da, 1918 Cumhuriyetinin bayrağını kendisine sembol seçen Dağlı Halklar Konfedrasyonu’nun kurulduğunu ve Abhaz savaşında insiyatif alarak savaşın zaferle sonuçlanmasında büyük pay sahibi olduğunu ifade eden Kumuk, daha sonra liderinin tutuklanarak, araya fitne sokularak, baskılar uygulanarak bu hareketin bitirildiğini söyledi. Bu girişimin dış güçlerin etkisine karşı koyamamasının dağılmasına sebep olduğunu belirten Kumuk, “Birleşik Kafkasya’nın kurulabilmesi için, elitlerin kişisel menfaatlerini terk edip toplumsal menfaatlare yönelmesi birinci şarttır” dedi.

II. OTURUM

“KAFKASYA, ENERJİ KAYNAKLARIYLA AB’NİN GÜNDEMİNDE”
İkinci oturumun başkanlığını Kafkasya Forumu Dergisi yazarlarından Mimar Haluk Özcan yaptı. İlk konuşmacı olan Doğu Avrupa Uzmanı Danimarkalı gazeteci Lars Funch Hansen, Kafkasya’ya Avrupa Birliği perspektifinden bakarak kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Img_1958değerlendirmeler yaptı. Sovyetlerin yıkılmasıyla geo-politik sistemin çöktüğünü, bölgedeki petrol yatakları nedeniyle Kafkasya’nın da uluslararası tartışmaların potasına girdiğini söyleyen Hansen, oynanan “büyük oyun”a dikkat çekti. Geopolitik anlamda yeni kuramlar geliştirildiğini, senaryolar yazıldığını belirten Hansen, Kosova’nın bağımsızlığının işi daha da karmaşık hale getirdiğini ifade etti. “Refah ve zenginlik enerji kaynakları üzerine kuruldu, enerji transferleri önem kazandı. Gazprom’un dünyanın onuncu büyük şirketi haline gelmesi ilginçtir. Rusya’da bugün medya kurumları dahil, pek çok büyük şirket gizli bir şekilde Gazprom tarafından yönetilmektedir. Bu tablo enerjinin astronomik bir şekilde değerlenmesinin bir sonucudur” diyen Hansen Avrupa’nın enerji konusundaki tedirginliğine dikkat çekti. Avrupa’nın Orta doğu ve Hazar enerji kaynaklarını % 50 - 50 kullandığını ifade eden Hansen, AB üyelerinin bu oranın artarak değişmesinden endişelendiğini söyledi. Bu yüzden Avrupa ülkelerinin alternetif güzergahlar üzerinde durduğunu ifade eden Hansen, Kafkasya’nın da işte bu safhada Avrupa’nın gündemine girdiğini söyledi. Hansen, AB ile Rusya arasındaki işbirliğinin gelişmesini değerlendirerek, “Terör ortaya çıkınca, işbirliği ve güvenlik stratejileri gündeme geldi. AB güvenlik stratejisinde “komşunun güvenliğini kurmak “ diye bir unsur vardır. Ama Rusya bu stratejisinin bir parçası değildir. Bu yüzden Rusya’ya fazla baskı yapılmıyor. Güney Kafkasya ise bu çerçevede Avrupa Birliği’nin gündeminde yer almaktadır. AB, dondurulmuş anlaşmazlık bölgeleri G. Osetya, Abhazya ve Karabağ’la komşuluk ilişkileri kapsamında ilgilenmektedir.” dedi. Hansen Rusya’nın Kafkasya’ya bakışının, ulusalcı karakter taşıyan LDP’nin “Kafkasya, Rusya için coğrafi anlamda kötü şans” sözüyle somutlaştığını belirterek, farklı ve sinir bozucu politikalar izleyen Rusya devletinin yakın zamanda yeniden yapılanması gerekebileceğini söyledi.

“İRAN, KAFKASYA’YA RUSYA’YLA AYNI PENCEREDEN BAKIYOR”
Oturumun ikinci konuşmacısı gazeteci Mustafa Özcan, “İran’ın Kafkasya politikası ve büyük Ortadoğu Projesi” başlığını ele aldı. Özcan, İran’ın Rusya’yla olan ilişkilerinin son 25 yılda “Amerika’ya karşı; Rusya’yla yan yana” şeklinde formüle edilebileceğini söyledi. Hazar’ın paylaşımının İran’ı memnun etmediğini söyleyen Özcan, Rusya’nın desteğini almak suretiyle Hazar’daki payını artırma umudu ve Bakü – Tiflis - Ceyhan hattında iki devletin de devre dışı bırakılmalarının Rusya ile İran’ı yakınlaştırdığını belirtti. Kafkasya - İran ilişkilerinin Azerbaycan-İran bağlamında geliştiğini belirten Özcan, İran’ın bu komşusunun büyüyüp gelişmesinden kaygılandığını söyledi. Mustafa Özcan, İran’da yaşayan 30 milyon Azeri Türkün bu kaygının en önemli amillerinden biri olduğunu da sözlerine ekledi..

“RUSYA HAZAR HAVZASINI ELİNDE TUTMAK İSTİYOR”
Özcan’ın ardından söz alan ASAM Rusya - Ukrayna uzmanı İlyas Kamalov, “Kosova’nın bağımsızlığının gölgesinde Abhazya, Güney Osetya ve Çeçenistan” konularını işledi.
Rusya’nın Kafkasya politikasının esasının, Hazar enerji havzasını kontrol altında tutmak olduğunu söyleyen Kamalov, bölgede çıkan çatışmaların doğurduğu göçlerin de Rusya’yı rahatsız ettiğini; Gürcistan’ın da aynı dertten muzdarip olduğunu belirtti. Rusya’nın, Kosova’nın bağımsızlığının emsal teşkil ettiğini söylemekle beraber Abhazya’yı tanımayacağını, çünkü kendi bünyesinde de emsal ülkeler olduğunu ifade eden Kamalov, Rusya’nın bu konuyu sadece kullanacağını, aynı bağlamda Gürcistan’ın da bu problemler sebebiyle NATO’ya giremeyeceğini söyledi.
Rusya’nın etnik cumhuriyetleri yok etmede kararlı göründüğünü belirten Kamalov, “Yeni bir politika izleyerek Federal Cumhuriyetleri komşu Kraylarla birleştirip, sonra da bu yeni yapıya komşu vilayetin ismini vererek etnik cumhuriyetleri yok etmeye çalışıyorlar” dedi.
Kamalov, Rusya’nın Abhazya gibi bölgeler için güvenilir bir partner olamayacağını da sözlerine ekledi.

“ULUSLAR ARASI ÖRGÜTLER ÜZERİNE İYİ ÇALIŞMAK GEREK”
Günün son konuşmacısı TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nden Doç. Dr. Mithat Çelikpala, “Uluslararası Güvenlik Örgütlenmelerinin Kafkasya’ya bakışı”nı ele aldı. Son yıllarda Kafkasya’nın “Güney Rusya” ve “Güney Kafkasya”ya indirgendiğine dikkat çekerek bu tutumu maksatlı bulduğunu söyleyen Çelikpala, Kuzey Kafkasya ismini artık kimsenin anmamasından rahatsız olmak gerektiğini söyledi. Abhazya’nın Rusya tarafından tanınması halinde, BDT ülkeleri başta olmak üzere bir grup ülke tarafından da hemen tanınacağını iddia eden Çelikpala, haritaların yeniden şekillenmesinde uluslararası yapılanmaların etkisine değindi. 2002’den buyana bütün uluslararası kurumların Kafkasya için proje ürettiklerine ve bütün kurumların raporlarının birbirlerine benzediklerine dikkat çekerek, “Kafkasya’nın uluslararası gündeme girmesi iyi bir şey . Böylece yeni alternatifler ortaya çıkacak. Batı ulus devlet anlayışını değiştirmeye başladı. Kafkasya’da zaman reel-politik zamanıdır. Kafkasya’da problemler artık bölgesel değil, küresel anlamda tanımlanmalıdır” dedi. Çelikpala, Kosova’yla birlikte uluslararası hukukun zemininin iyice kaydığını, bunu iyi kullanmak gerektiğini söyledi. Yeni sistemler ve kurumların ortaya çıkmasının arefesinde olunduğunu belirten Çelikpala, “Kafkasyalılar özellikle uluslararası örgütler üzerine iyi çalışmalıdır” dedi.
Rusya’nın bugünkü politikalarını değerlendirerek, “Moskova’da son yapılan silahlı gösteriler dış dünyaya değil, Kafkasya ve Orta Asya bölgelerine göz dağı vermeye yönelikti” diyen Çelikpala, bunun istikrarsızlığın işareti olduğunu, yakın bir gelecekte yeni bir hesaplaşma olacağını ve bundan da Kafkasya’nın karlı çıkacağını düşündüğünü belirtti.
Konferans programı bu konuşma ile tamamlanmış oldu.

kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Img_200111 MAYIS COŞKUSU ZİRVEYE ÇIKTI
Akşam programında 11 Mayıs 1918 Cumhuriyeti’nin kuruluş sürecini anlatan bir sinevizyon gösterisinin ardından, Bursa Birleşik Kafkasya Derneği Kafkas Halk Dansları topluluğu ile Gaziosmanpaşa KKKD’nin Tıjın Kam folklor ekibi sahne alarak davetlileri coşturdu.
Ses sanatçısı Betül Bilgin’in söylediği Adigece ve Abazaca şarkılar geceye ayrı bir renk katarken, davetlilerin de sahneye çıkarak halk danslarına katılmasıyla salona tam bir şölen havası hakim oldu. 11 Mayıs sevinci geç saatlere kadar sürdü. (KAFKASEVİ)



ALINTI
kartal
kartal
kulanıcılar
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Shanex10
kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 109

Kişi sayfası
imam şamil: 12
http://site.mynet.com/imam_samil2008/

uyuma Geri: kuzey kafkasya kuruluş kutlamaları

Paz Haz. 06, 2010 10:52 pm
süper ellerine sağlık
Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz