Forum Magarula
başbağlar katliamı Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA

Join the forum, it's quick and easy

Forum Magarula
başbağlar katliamı Uyeols10
SİTEMİZE ÜYE OLARAK
1) yorum yazabilir,
2) haber gönderebilir,
3) üye listesine erişebilir,
4) diğer üyelerle yazışabilir,
5) forumlara katılabilir,
6) günlük yaratabilir,
7) ve daha pak çok özeliklerden faydalanabirsiniz,
Magarula forum hayırlı günler diler sevgi ve sagılarımızla
BARKALA
Forum Magarula
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
"Eskiden iyilik yaparlardı söylemezlerdi. Sonra hem yapmaya hem de söylemeye başladılar. Şimdi ise yapmıyorlar fakat söylüyorlar.* Ömer bin Hâris (Rahmetullahi aleyh)

Aşağa gitmek
admin
admin
kulanıcılar
başbağlar katliamı Shanex10
başbağlar katliamı Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 997

Kişi sayfası
imam şamil: 1
https://magarula.forum.st

uyuma başbağlar katliamı

Ptsi Mart 19, 2012 1:12 pm
.[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
O güne dek görmediği kadar güzel güllerdi bu güller. Kan kırmızısıyla bahçesini kaplayan ve köyün meydanını dolduran bu güzelliği neden daha önce fark etmemişti ki? Halbuki kaç yıldır bu köyde imamdı. İyi de bu güller yerden nasıl bitmişlerdi?

Doyumsuzca seyretti bu güzelliği. Gökyüzü açık ve berraktı. Bu doyumsuz lezzet manzarasına bakarken ansızın ortalık karardı. Ne olduğunu anlayamadı. Telaşla güneşe baktı. Kararmıştı. Sanki tutulmuş gibiydi..

Birden tutulan güneş tekrar açtı. Yüzüne mutlu bir tebessüm yayıldığı an, genç imamın gözleri dehşetle büyüdü. "Aman Allah’ım!" dedi. Hızla güllere doğru koştu. Dallarından koparılmıştı bazıları. Yerdeydiler. Daha biraz önec doyumsuz bir manzararnın birer gülleriyken şimdi... şimdi nasıl olmuştu da koparılmıştı dallarından?

Genç imam, yerdeki gülleri topladı. Büyük bir şaşkınlık ve hayret içerisindeydi. Tam 33 gül... Tesbih taneleri gibi... Ansızın fark etti ki topladığı her gülün dalı kanıyordu. Kan damlıyordu ince ince, sızım sızım.. Korkuyla sıçradı. Yatağındaydı.

-Allah hayretsin. İnşAllah rüyanız hayırlıdır imam efendi, dedi ihtiyar köylü.

-Doğrusu mana yüklü bir rüya olsa gerek, dedi bir diğeri. Allah hayırlara çevirsin.

Güneş guruba yaklaşırken caminin önünde toplanan köylüler, ezanı bekliyorlardı. Köyün genç imamı, gördüğü rüyayı anlatmıştı. Gün görmüş bir-iki ihtiyar rüyayı anlamlı bulmuş, hayra yormuşlardı. Onlar konuşurken sabit bir noktaya bakan İmamın ağzından gayr-i ihtiyari iki kelime döküldü.

-33 gül!..

Bir köylü hatırlamış gibi hemen söze girdi.

-Sahi, haberleri izlediniz mi? Sivas olayı gittikçe büyüyor.

-Evet, doğru. Madımak oteli yanarken kimi dumandan, kimi telaştan atlarken öldü. Ölü sayısı 33’e kadar çıkmış galiba.

-Basın yayın da hep inananları suçluyor.

-Allah bu gidişatın akibetin hayretsin.

-Amin

İhtiyar bir köylü İmam’a seslendi.

-Hocam galiba vakit tamam.

Hoca anlamıştı. Ezan zamanıydı. Yerinden doğrulup minareye doğru giderken aynı ihtiyar elini alnına siper yaparak köyün girişine doğru baktı. Çevresindekilerle de konuşmayı ihmal etmiyordu.

-Deminden beri gözlerimi karşı patikadan alamadım. Kalabalık bir grup insan köye doğru geliyor. Neredeyse köye girecekler.

Tam bu esnada köyün girişinde yüz kişiye yakın bir grup görüldü. Bununla beraber İmam ’ın gür sesiyle okuduğu ezan sesi köyün semasında yankılandı.

Allahu Ekber Allahu Ekber!

Allahu Ekber Allahu Ekber!..

Ezan sesiyle birlikte köye giren bir grupta hareketlilik başlandı. Bir kısmı caminin yanındaki köylülere doğru hızla koşarken, diğerleri köye dağıldılar. Garip bir durum vardı.

-Bunlar da kim dedi, ihtiyar köylü.

-Yabancılar galiba

-Ellerinde silah var...

Köylülere yaklaşan eli silahlı grubun başındaki adam sağa sola emirler vermeye başladı..

-Kimsenin kaçmasına izin vermeyin. Tüm köylüleri meydana toplayın. Kadınlar aşağıda, erkekler yukarda toplatılsın...

Bir an aval aval kendisine bakan köylülere baktı. Alacakaranlık çökmeye yüz tutmuştu. Ansızın bağırdı.

-Susturun şunu, dedi minareyi göstererek. İndirin oradan.

Yarım kalan bir ezan, köyün semasını mateme boğacaktı birazdan. Eli silahlı canilerin kiminin elinde fitiller, kiminin elinde benzin bidonları belirdi. Omuzlarında ve ellerinde ağır silahlar gözden kaçmıyordu.

Camide bulunan bazı köylüler de dışarı çıkarıldı. Genç olanların elleri bağlandı. Arap topar meydana sürüldüler.

O sırada elebaşlarının telsizinden sesler yükseliyordu.

-Komutan, komutan tamam.. Telefon hatları kesik tamam.

-Anlaşıldı tamam. Diğerleri ne yaptı?

-Sınır çevrildi, tamam.

Konuşmalar kalabalıktan kaçmamıştı. Anlaşılan köy kuşatılmış, telefon hatları kesilmişti. Ortalık bir anda karışmıştı. Adeta köye kabus çökmüştü. Evlere giren silahlı caniler buldukları zinet eşyalarını ve işe yarayacak malzemeleri alıp, gerisini yağmalıyorlardı.

Bir evde sesler yükseldi. Nurettin adında bir köy sakiniydi. Evinden çıkarmış, sürüklüyorlardı. İnadına direnen grubun başı, arkadaşlarına seslendi.

-Bırakın onu!..

Arkadaşları şaşkındı. Ellerinden kurtulan Nurettin, kaçıp evine sığındı.

-Yakın, dedi bir ses. Evini başına yakılmıştı Nurettin. 14 yaşındaki bir çocuk ve annesi misali... Bir çok evden alevler yükseliyordu, köyün semasını aydınlatıyordu. Her taraf tutumuş, her tarafta feryad-figanlar, vaveylalar vardı...

Nihayet meydana toplatılan köylülere, canilerin elebaşları konuşuyordu.

-Kormayın!.. Size bir şey yapacak değiliz. Sadece biraz konuşup gideceğiz..

O sırada bir-iki kişi kulağında bir şeyler fısıldadı. Doğrulup köylülere baktı. Bazı köylüleri adlarıyla kalabalıktan sordu. Kimi hasta, kimi yatalak, kimi de köyde değildi. Kalabalık da şaşkındı. Bu adamlar köyü ve köylüleri tanıyorlardı. Canilere daha dikkatle baktıklarında bazı simaları tanır gibi oldular. Sanki komşu köydendiler. Artık şüpheleri kalmamıştı.

Canilerin elebaşı haykırıyordu.

-Bir daha bakın!.. Tüm evleri arayın. Hasta, yatalak demeden herkesi toplayın. Gelmeyen olursa evini başına yıkın. Çabuk olun!...

Köy, tam bir felaket yerine dönmüştü. Korkuyla bekleşeyen köylüler olanlara anlam veremiyor bir vaziyette apııp kalmışlardı. Elleri bağlı gençler, öfkeden mırıldansalar da çaresizlik kol geziyordu. Eli silahlı caniler köylülere sataşıyor, dövüyor, hakaretlerde bulunuyorlardı. Korku ve dehşet sinmişti meydana.

Biraz sonra elebaşları konuştu canilerin.

-Duymuşsunuz şimdi, sizin gibi gericiler Sivas Madımak Otelinde 33 insanımızı yakarak öldürdüler... Bunu unutacağımızı mı sandılar? Sivas’ın intikamı alınacaktır. Bunu böyle bilin. Ayrıca sizi ihtar ediyor ki bu köyü terk edeceksiniz. Bu topraklarda durmayacak, def olup gideceksiniz. Ve bu günü asla unutmayacaksınız...

Heyecan içinde kendinden geçmişçesine köylülere nutuk çekip propaganda yapan canilerin elebaşı ansızın durdu. Telsizinden sesler yükseliyordu. Hemen geri çekilip biraz uzaklaştı. Telsizinden aldığı emirle adamlarına döndü.

-Sivas’ı unutmadık. Sivas’ın intikamını alıyoruz, Ateeş..

Bir anda yargısız infazın en vahşi şekliyle savunmasız-silahsız köylülere kurşunlar yağdı. Makineli silahlar, kurşun kurşun ölüm, kurşun kurşun vahşet kusuyordu. Masum köylülerin üzerine şarjörler boşalıyordu.

Biçilmiş ekin misali patır patır döküldü köylüler. Ne olduğunu anlamadan cansız cansız yere yığıldılar.

-Sağ kalan var mı bakın bakalım?

Elebaşlarının emriyle cansız yatan köylüler arasında dolaşan caniler, hayat emaresi olanların başlarına tek tek kurşun sıkıyordu. İçlerinden birkaçı keyifle bağırıyordu arkadaşlarına.

-Başlarında takke olanların takkesini başlarına mıhlayın.

-Sakalı olan softaları da unutmayın ha!

Bu katliamı neşe içinde gülere yapan caniler "Sivas’ın intikamını alıyoruz" diye haykırıyorlardı.

-İmamı ne yaptınız, dedi canilerin elebaşı. Göremiyorum onu..

Arkasındaki cani kahkayla güldü:

-Minareden indirip ağzına namluyu dayadım komutan. Hah hah hah!

Boynundan nefes alması için bir delik açtım. İki şarjörüm heder oldu... Hah hah hah!

-Kadınları getirin, dedi elebaşı. Çabuk olun. Birazdan feryatları göğü inleten kadınlar getirildi. Erkeklerini kanlar içinde gördüklerinde adeta çıldırmışlardı.

-Onları da kocalarının yanlarına gönderelim mi? dedi elebaşının sağındaki cani.

-Hayır, dedi kanlı manzarayı izleyen elebaşı. Onlar sağ kalmalı. Yaşadıkça bu acı onlara yeter. Haydi toplarlanın, gidiyoruz.

Karanlık kalpli cahiler, karanlıkta kaybolup gittiler. Arkalarında 33 masun insanın cansız bedenlerini bırakarak...

İhtiyar adam, torununun ellerinden tutmuş, köyün mezarlığından aşağıya doğru iniyordu. Elindeki tesbihi çekerken 33.tesbih tanesinde durdu. Köye inen yamaçta hatırlamış gibi elini tuttuğu torunun seslendi..

Ey Şehit İmam yavrum.. 33 gül ağıtını dedene söyler misin?

Davudi bir ses hüzün dolu terennümle yamaçtan köye doğru yayılıyordu.

Bırak beni ağlayayım yüreğim...

Ağıtlarla dağlanayım öleyim

33 gülü tesbihime dizeyim

Her güle bir bülbül olayım aşkla öteyiiim;

Başbağlar..
admin
admin
kulanıcılar
başbağlar katliamı Shanex10
başbağlar katliamı Shanex10
<b>Mesaj Sayısı</b> Mesaj Sayısı : 997

Kişi sayfası
imam şamil: 1
https://magarula.forum.st

uyuma Geri: başbağlar katliamı

Ptsi Mart 19, 2012 1:16 pm
Başbağlar Katliamı ya da Başbağlar Baskını, 5 Temmuz 1993'de, Erzincan'ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyü'nde PKK tarafından 33 sivilin öldürüp köyün ateşe verildiği olay. PKK lideri Abdullah Öcalan olaydan habersiz olduğunu ve olayın sorumlusunun Dr. Baran kod adlı bir PKK sorumlusu olduğunu ifade ederek, katliamı PKK'nın düzenlediğini kabul etmiştir..
Akşam üzeri 100'e yakın PKK mensubu köyü bastı. Ezanın okunduğu sırada camiye giren örgüt mensupları cemaati zorla dışarı çıkardı. 1.5 saat örgüt propagandası yaptıktan sonra tüm erkekler kurşuna dizildi, burada 29 kişi öldü. Daha sonra köy ateşe verildi ve 214 ev, köy okulu, köy camii, halkevi yakıldı. Yakılan evlerde saklanan 1'i kadın 4 kişi de yanarak can verdi.
Olaylarla ilgili olarak 20 kişi gözaltına alındı ve haklarında idam ile çeşitli sürelerde hapis cezası istemiyle dava açıldı. Sanıkların 18'i bu davalardan beraat etti, 2'si mahkûm edildi. Ayrıca bu katliamın 2 Temmuz'daki Madımak Olayları'na karşılık olarak yapıldığı iddia edilmektedir

Sayfa başına dön
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz