Îmân duâsı
Paz Şub. 12, 2012 8:21 pm
(Bu duâlar, Hakikat kitabevi’nin ( 0212 523 4556) yayınladığı SE’ÂDET-İ EBEDİYYE ve İSLÂM AHLÂKI kitâblarından alınmıştır.Karışık yazılması uygun olmadığından, duaların orijinal yazılışları ayrı bölüm halinde kitabın sonunda verilmiştir.Duaların sonundaki ( ) içindeki numaralardan orijinaline ulaşılabilir. Daha sağlıklı olacağından okumasını bilenlerin orijinalinden okuması tavsiye edilir)
--------------------------------------------------------
Îmân duâsı
Allahümme innî e’ûzü bike min en-üşrike bike şey-en ve ene a’lemü ve estagfirü-ke li-mâ lâ-a’lemü inneke ente allâmülguyûb. (Sabah ve akşam okumalıdır.) (1)
“Ya hayyü ya kayyum ya zel celal-i vel ikram. Allahümme inni eselüke en tuhyiye kalbi bi nuri marifetike ebeden ya Allah, ya Allah, ya Allah celle celalüh” (41)
(Bu duâyı sabah namazından sonra okuyanın imanla ruhunu teslim edeceği bildirildi.)
“Yâ Allah yâ Allah yâ hayyü yâ kayûmü yâ zelcelâli vel ikrâm, es’elüke en tuhyiye kalbî bi nûr-i ma’rifetike ebeden yâ Allah yâ Allah.” (38) duâsı da imanla ölmek için her zaman okunmalıdır.
- o ki?iMisafir
DUA KAVRAMININ ANLAMI
Paz Şub. 12, 2012 9:34 pm
A. SÖZLÜK VE TERİM ANLAMI
Sözlükte; “çağırmak, seslenmek, davet etmek, istemek
ve yardım talep etmek” anlamlarına gelen dua, din ıstılahında; Allah’ın yüceliği karşısında insanın aczini ve zafiyetini itiraf etmesi, sevgi ve saygı ile O’nun lütuf, nimet
ve yardımını, dünya ve ahirette nimetler ve iyilikler ihsan
etmesini; üzerindeki sıkıntı, dert ve belayı gidermesini;
günah, hata ve kusurlarını bağışlamasını dilemesi; yalvarıp
yakarması ve O’na hâlini arz edip niyazda bulunması demektir. (bk. Rağıb ve İbn Manzûr, d.’a.v. maddesi)
Dua kavramı; “saygı” ve “Allah’ı anma” (ta’zîm ve zikir)
ile “çağrı” ve “istekte bulunma” (nidâ ve istiâne) anlamları-
nı birlikte içerir.
Dua; sınırlı, sonlu ve aciz olan insanın bütün benliğiyle
sınırsız, sonsuz ve kudret sahibi olan yüce Allah’a yönelip
O’ndan istek ve dilekte bulunması, O’nunla arasında bir
köprü ve diyalog kurmasıdır. Dua eden insan; bütün zayıflığı, acizliği ve ihtiyaçları içinde, Yüce Allah’ın sonsuz
kudretinin ve yüceliğinin, isteklerini ancak O’nun lütfu ve
yardımıyla elde edebileceğinin bilincindedir. Bu bilinçle
yapılan dua; insanın Yaratan’ına olan inancının, güveninin
ve O’na teslim oluşunun bir göstergesidir. İşte bundan dolayı Peygamberimiz (s.a.s.);
Sözlükte; “çağırmak, seslenmek, davet etmek, istemek
ve yardım talep etmek” anlamlarına gelen dua, din ıstılahında; Allah’ın yüceliği karşısında insanın aczini ve zafiyetini itiraf etmesi, sevgi ve saygı ile O’nun lütuf, nimet
ve yardımını, dünya ve ahirette nimetler ve iyilikler ihsan
etmesini; üzerindeki sıkıntı, dert ve belayı gidermesini;
günah, hata ve kusurlarını bağışlamasını dilemesi; yalvarıp
yakarması ve O’na hâlini arz edip niyazda bulunması demektir. (bk. Rağıb ve İbn Manzûr, d.’a.v. maddesi)
Dua kavramı; “saygı” ve “Allah’ı anma” (ta’zîm ve zikir)
ile “çağrı” ve “istekte bulunma” (nidâ ve istiâne) anlamları-
nı birlikte içerir.
Dua; sınırlı, sonlu ve aciz olan insanın bütün benliğiyle
sınırsız, sonsuz ve kudret sahibi olan yüce Allah’a yönelip
O’ndan istek ve dilekte bulunması, O’nunla arasında bir
köprü ve diyalog kurmasıdır. Dua eden insan; bütün zayıflığı, acizliği ve ihtiyaçları içinde, Yüce Allah’ın sonsuz
kudretinin ve yüceliğinin, isteklerini ancak O’nun lütfu ve
yardımıyla elde edebileceğinin bilincindedir. Bu bilinçle
yapılan dua; insanın Yaratan’ına olan inancının, güveninin
ve O’na teslim oluşunun bir göstergesidir. İşte bundan dolayı Peygamberimiz (s.a.s.);
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz